Necati Doğru

Sözcü

Dağda petrol bulduk ters tepti!

Seçim gününe 27 gün kaldı, o gün gelince sandıklar açılacak. Oylar sayılacak. Seçim kampanyaları sırasında parlatılan dış cila o zaman dökülecek. Gerçek ortaya çıkacak. Oylar atılır. Sonra sayılır. Dış cila biter. Ülkemiz derin ve yapışkan ekonomik kriz içine girdi. Çıkamıyor. Halkın büyük çoğunluğu için ufukta "güzel rahat günlerin" gelebilme umu

Ulumuş havuç! Çürümüş elma!

Çarşı, pazar, marketlerde "ne nerede ucuz" haberleri en çok okunur, izlenir oldu. Esnaf anlatıyor: Sucuğu kangal bütünlüğü içinde alan kalmadı. Sucuk yiyen de aslında milyonda bire indi. Gelip "50 liralık sucuk kes" diyorlar. Kesiyorum. 5 yuvarlak dilimi kuyumcudan altın almış gibi ve sanki birisi gelip elinden kapıp kaçacak tedirginliğiyle gidiyor

İmamesi kopmuş tespih!

Büyük kentlerin yönetimine kendi partisinden birini seçtirmek için "milletin parasıyla milleti tehdit" ediyor. Ya bana oy verin. Gösterdiğimi seçin. Seçmezseniz. Hizmet beklemeyin. Ankara elimde. Ankara'yı kurşun yapar! Kafanıza sıkarım! Demokrasi bir ağaca benzetilir. Seçilmiş yöneticiler bu ağacın dallarıdır. Oy versin vermesin insanlar, bu ağac

Yavru Vatanda adalet! Ana Vatanda rezalet!

Ana Vatan Türkiye'de "eski bir Başbakan'ın imarsız arsasının nasıl da korunup kollanarak ballı rant yaratıldığını" konuşurken aynı saatlerde Yavru Vatan Kıbrıs, "eski Milli Eğitim Bakanı ve eşini tutuklayıp" hapse koydu. Ben de "hiç değilse yavru vatanımız da hakimler var" gün gelir belki bize örnek olur diye aklımdan geçirdim. Yavru Vatan'da adale

Erzincanın hesabı nasıl sorulacak!

Göstere göstere gelen, bile bile göz yumulan, korunan, desteklenen şirketin sebep olduğu felaketin hesabı sorulacak mı, nasıl sorulacak, kime sorulacak Adaleti gözet. Gerçeği söyle. Suçluyu koruma. Hak yerini bulsun. "Bir Musibet Bin Nasihatten" iyi; öğretici ve uyaran olsun. Vahşi sömürgesi siyanür liç yöntemi ülkenin tamamında bütünüyle yasaklans

Hainlik!

Erzincan'daki bu dağ, bu yamaç, bu toprak, bu ağaçlar, su, hava, bu doğal hayat milyonlarca yılda oluştu. Bir sömürgeci altıncı yanına yerli ortak buldu geldi, getirildi, rüşvet dağıttı, korundu, kolandı ve milyonlarca yılda oluşan, dünyada benzeri çok az Erzincan doğasının canına 14 yılda kıydı. 1 gram altını çıkarmak için 1000 kilo toprağı kazıp,

Siyanür uçucu! Peki ne kalıcı!

Karasu Fırat'a akıyor. Sabır Deresi de Karasu'ya bakıyor. Rüşvetçi Allahsız altıncıya Fırat'a akan suyun 350 metre yakınında, fay hattı üzerinde siyanür, sülfürik asit, silika ve 21 kalem ağır kimyasal ile vahşi sömürge madenciliğini hortlatacak "altın çıkarma ruhsatı" bile bile verildi. 2009 yılıydı. Kolaylık gördü. Kollama gördü. Kayırma gördü.

Onlar varsa! Altıncı var!

Erzincan'da Sabır Deresi dibinde öğütme cevherli kaya toprağından yapma dağın en fazla 17 kat tabaka olması gerekiyordu. Yüksekliği 70 metreye kadar çıkarılmış. Dehşetle izledik. İşte bu milyonlarca ton zehirli atık dağı sel olup altına 9 işçiyi alarak; Fırat'ı besleyen dereye doğru aktı. Denetim olmamış. Uyaran çıkmamış. Altın arayıcı şirketin yü

Allahsız altıncıdan rüşveti kim yedi! (2)

AYNI başlığı ikinci defa kullanmak zorunda kaldım. Üçüncü- dördüncü-onuncu kez yazacağım. Çünkü devleti ele geçirmiş "rüşvet yiyici ile rüşvet yedirici" arasında kurulmuş; "el ele- iç içe- dip dibe geçmiş ahlaksız yapı" gizleniyor, örtülüyor, karartılıyor. Kuşlar ölüyordu. Çocuklar sakat doğuyor. Kanser vakası artıyor. Arılar polen bulamıyor. Topra

Altıncıdan rüşveti kim aldı!

Siyanür, sülfürik asit, ağır metaller bir araya geldi; yağmur yağdı, altın cevheri ile siyanür bulamacı olmuş yapma 10 milyon metreküp dağ kaydı, kamyonları, konteynerini altına aldı. 9 işçi hayatını kaybetti. Devleti ele geçirmiş rüşvet yiyici ile rüşvet yedirici altın arayıcı şirket arasında "el ele- iç içe- dip dibe geçmiş" ahlaksız bir yapı old