Mustafa Kutlu

Yeni Şafak

Ne yapmalı1 Savaşın söyledikleri

Yirminci yüzyılın iki büyük cihan savaşı, güçlü devletlerin (ittifakların) dünyayı paylaşmak uğruna insanlık tarihinin en vahşi çatışmalarının sayısız ölüm ve işkencenin belgesi oldu.Paylaşım sonucu kurulan denge, çıkarların muhafazası için bazı kurumların ihdasına yol açtı.Geçen zaman dengenin bozulduğunu gösterdi. Yeni bir paylaşımın ayak sesleri

Adını koyalım -3

Bu sütunda iki hafta BM'nin yayımladığı "İklim değişikliği" konusunda yazdık. Bu son yazı olacak.Gün geçmiyor ki televizyon ekranında bir kurumuş göl, çürümeye terkedilmiş balıkçı sandalları görmeyelim. Göllerimiz kuruyarak haritadan siliniyor.Derelerimizin suyu kapkara. Bu kirli dere suları toplanıp nehirlere karışıyor. Ergene'nin suyu tarımda bil

Adını koyalım -2

Geçen haftaki yazımızda BM'nin "İklim değişimi" konusundaki üç bin sayfa tutan raporundan bahsetmiştik.Bilindiği gibi bu yıl dünyanın hemen her yerinde olağanüstü sayılan yangınlar, seller ve kuraklık görüldü. Sanayi devriminden bu yana fabrika bacalarından atmosfere salınan zehirli gazlar tabiatın dengesini bozmuş, ozon tabakası delinmiş, dünya ol

Adını koyalım - 1

(Arka arkaya okuyacağınız üç yazı, geçen yılın sonlarında yayımlandı. Bu hususu dikkate almanızı dilerim)Dünyada gündemi belirleyen meselelere bakıldığında değişmeyen öncelik "para" ile ilgili görünüyor. Dolar'ın hakimiyeti sürüyor, "küresel sermaye" dijital teknoloji ile gücüne güç katarken, şirketler devletlere meydan okuyor.Afganistan ve Taliban

Bu böyledir

Geçen yılın sonunda bu sütunda "Adını Koyalım" başlığı ile üç yazı yayımladım. Bu yazılar aslında benim öteden beri savunageldiğim fikirlerin tekrarı, özeti gibiydi.Bir inatçı ağaçkakan misali koca gürgenin delinmez gövdesinde bir delik açmak için hep aynı noktaya vuruyorum. Bundan vazgeçecek değilim. Dolayısıyla fikri takip ile düşüncelerimin son

Fakülteyi nasıl yaktım

Ben uzun zaman resimle uğraştım. İlk ve orta tahsilim sırasında bu işe epey emek verdim. Eğer yaşıyorsa Allah ömrünü uzun etsin, öldü ise rahmet etsin, ortaokuldaki resim öğretmenimiz Nurettin Elbaşı'nın üzerimde hakkı vardır. Benim gibi hevesli çocukları okul dağıldıktan sonra atelyede toplar, bizimle tek tek ilgilenirdi. Liseyi bitirdikten sonra

Kara toprak

Olay Türkiye'de ulaşım imkânlarının yok denecek kadar kısıtlı olduğu bir dönemde geçmektedir. Delikanlı talim sırasında istirahat verilince bir köşeye çekilmekte, uzaklara dalmakta, ara sıra içini geçirip "Ah memleket, ah!" demektedir.Bir, iki derken bu durum komutanın dikkatini çeker ve gidip askerle konuşur: "Delikanlı, bakıyorum da sende acayip

Sabahın ve karmaşanın ortasında

Her sabah böyle oluyor. Yıkanmış, tıraş olmuş, dişlerini fırçalamış, üzerinde bir kolonya ferahlığı, bacaklarında güç ve yüzünde bir gülüş ile dışarı çıkıyorsun. Eh, çıkmalı değil mi Ne de olsa gün boyu çalışacak, medar-ı maişeti kurtarmaya bakacaksın.Gelgelelim kazın ayağı daha ilk dakikalardan itibaren uzun gelmeye başlıyor. Bir bakıyorsun "eh ar

Çiçekler

Okurlarımızın, ülkemizin ve tüm İslâm âleminin Ramazan Bayramı'nı tebrik ediyor; çam sakızı-çoban armağanı bir buket çiçek sunuyorum:Nasıl "Ormanların kıralı" Arslan ise, çiçeklerin padişahı da "gül"dür. Rengi, şekli, kokusu, ağacı ile kazanmıştır bu unvanı. Hz. Peygamber'in simgesidir.Gül deyince aklımıza ne gelirÖnce koku.Kokusu güzel, etkili ola

Elveda zamanı

Bir mübarek ay içindeyiz, bir mübarek zaman. Ne ay, ne zaman, bir kutlu oluş içindeyiz. Belki bir oluş da değil bu, bir ihsan.Cenab-ı Hakk'ın bize lütfettiği bir imkân.Ramazan'ın içindeyiz, bir rahmet sağanağının altında. Rahmet yağıyor âleme, yeryüzüne, yaratılmış ne varsa her şeye, herkese. Mağfiret kaynıyor her yanımızdan büngüldeyen bir duru pı