Mustafa Karaalioğlu

Karar

Ekonomi kötü ama dış politikada iyiyiz, mi

Son zamanlarda iktidarın savunmasını "Evet, ekonomide bazı sıkıntılar var ama dış politikada iyiyiz" hattına kurduğunu görüyoruz. Tersinden okunduğunda bu cümle, ekonomideki krizin dış politikadaki "kararlı duruş"un faturası olduğu imasını içeriyor. Bağımsız dış politikada ısrar ettikçe Dolar'dan faize, enflasyondan yatırımlara kadar Türkiye'nin he

Siyasetsiz siyasetin puslu hava sefası

Toplum gerçek siyasete; yani, siyasi fikir ve vizyonla ülkenin önüne hedef koyacak akla hasretken Türkiye'nin dönüp dolaşıp malum gerilime mahkûm olması ne trajedi Gerilim, bugünün siyasetini eski vakalarla, ezberlenmiş kalıplarla ve mutlaka öfkeyle tanımlama alışkanlığıdır. Mesela, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ağır bir itham

Sandıktan ne çıkar

Yerel seçimlere giderken Türkiye'nin siyasi atmosferi nasıldı, hatırlayalım. Başkanlık sisteminin birinci yılı dolmak üzereydi ve henüz Kovid-19 salgını başlamamıştı. Yeni sistemin yönetme tarzına dair ilk belirtiler ortaya çıkıyordu. Denetimsiz, sınırsız yetkinin icraata yansıma şekli belirginleşiyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın henüz bu yetkilerle

Temel hakları da yeniden tartışacaksak

Ekonomik kriz kaçınılmaz olarak ve hak edilmiş bir öncelikle gündemden hiç düşmüyor. Dalga dalga gelen, dalga boyu her defasında yükselen hayat pahalılığı büyük bir problemdir. Bununla birlikte, kur krizi, bütçe açıkları ve hazinenin artık hangi boyutta olduğunu bilemediğimiz türlü taahhütlerinin sisteme bindirdiği yük varken elbette gündem ekonomi

Milletin önüne sandığı getirenle getiremeyen bir olmaz

Zamanında yapılırsa seçime bir yılı biraz aşkın süre kaldı. Takvim iktidarın elinde olsa bile muhalefet de seçimin zamanında yapılmasından pek şikayetçi görünmüyor. Ağır bir baskı yok, gündemin akışından rahatsızlık hissedilmiyor. Altılı masanın rahat, telaşsız ve tempo aramayan aydan aya toplantı trafiğinden anlaşılan da budur. Muhalefet, her günü

Mesele havalimanı değil, zihniyet

Atatürk Havalimanı'nın pistlerini kırarak yola koyulan millet bahçesi projesinin ürettiği tartışma, üzerinde konuşulmayı hak ediyor. Sayısız tartışmalı iş, inşaat veya proje dururken bu konunun hepsinden daha çok sansasyon yaratması da bunun gösteriyor. Birinci nedeni, pistleriyle binalarıyla Atatürk Havalimanı tesislerinin ekonomik ömrünü doldurma

'Toplu özeleştiri'nin iktidara faydaları

Siyasetçilerden duymaya pek alışkın olmadığımız sözler, özeleştiri cümleleridir. Hatayı kabul ekmek, hatalı olanı cezalandırmak veya eleştiriye açık olmaktan yana ülkenin nasibi yoktur. Bunun bir sebebi siyasetin neredeyse tamamen güç ve imkanı elde tutma faaliyeti olarak görülmesi, diğeri de çok hata yapılıyor olmasıdır. Özellikle iktidar için bir

İmamoğlu'na hücum, soru işaretleri doğuruyor

Süre kısalıyor, seçim yaklaşıyor; beklendiği gibi gerilim ve stres artıyor. Bir yandan iktidar kanadında yerel seçimlerden itibaren muhalefet lehine açılan makası kapatma telaşı var ortada gerçekçi bir çaba yok. Daha ziyade, yerel seçimde büyük şehirleri kaybettiren yanlışların devamını izliyoruz. Giderek kronik hal alan ekonomiyi kötüleştiren ne v

Tüketici güven endeksi düşerse ne oluyor

AK Parti'nin iktidarı devraldığı 2002'de enflasyon yüzde 29'du. Bir önceki yıl -2001-, bilindiği gibi ağır bir ekonomik kriz yaşanmıştı ve o yılın enflasyonu yüzde 68'e kadar yükselmişti. Ekonomik önlemler paketi ve büyük reformlar uygulandıktan sonra, bir yılda enflasyon yarıya kadar düşürüldü ama buna rağmen ve o yıl 3 Kasım'da yapılan seçimde se

Suriyeliler meselesinde gerçeği söylemenin zamanı geldi

Göçmen ve sığınmacı politikasının baştan beri yanlış, plansız ve geleceği hesaplamayan yönü bir dert, mesele büyüdükten sonra ne yapılacağının bilinmemesi başka derttir. En büyük dert ise Türkiye'nin zincirleme yanlışlarına bir de faturayı tamamen Suriyeli göçmenlere kesen telaşlı ve öfkeye kapı aralayan yeni yanlışlar olacaktır.Sayısı ve sonu bili