İktidar, borcu borçla çevirme yöntemini ülke yönetimine taşıdı:
Sorunları sorunla bastırmak!
Ekonomiden sağlığa, çözümsüz hale gelen konuları ikinci plana itmenin başlıca yolu, toplumun sinir uçlarına dokunacak sorunlar yaratmak!
Bunda da maşallah çok mahirler.
İktidarın özenle hazırlayıp gündeme sürdüğü tartışma konularının sadece başlıklarını aktaralım:
Andımız
İstanbul Sözleşmesi
Montrö
Atatürk'ün madalya ve armalardan silinmesi
İrtica
Bunların gündemde olduğu süreçte yaşananlar da şunlar:
Merkez Bankası'nın 128 milyar dolarının buhar olması
Merkez Bankası'nın nöbetçi başkanlarla yönetilmeye başlanması
Türk Lirası'nın olağanüstü değer kaybetmesi
Aşı bilmecesi
Salgına karşı önlem karmaşası
AB'nin Türkiye'yle alay eder gibi, "geri dönüşlü ilerleme" bildirisi
Gerçek gündemle AKP'nin yarattığı sorunları alt alta koyunca ortaya şu çıkıyor:
En büyük sorun, sorumlu masada oturanlar.
Sorumluların sorunlu olduğu bir ülkeye dönüştük.
Hakkını yemeyelim; bunların yanında AKP'nin bir başarısı daha var:
Sorunu yönetmek!
Bunun en somut örneği yoksulluk. Bir iktidarın en büyük korkusu olması gereken yoksulluk, AKP'nin gücü!
İnsanları kendine muhtaç hale getir, hayatta kalacakları kadar yardım yap ve seslen:
"Ben gidersem bundan da olursun!"
Ne büyük ahlaksızlık
Arjantin'de diktatör Peron'a şu ad yakıştırılmıştı:
Çok zenginlerin ve çok fakirlerin diktatörü!
Çok zenginlerin daha da zengin olmasının önünü açar, bu paranın bir bölümünü kendi adına fakirlere vermelerini sağlardı.
Türkiye'de bugün AKP beşlisi dışında, zenginlerin de mutsuz, güvensiz, endişeli olduğu bir noktaya geldik. Toplumun büyük kesiminde suskunluk hâkimken Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) sonunda deyim yerindeyse patladı. Dedi ki:
"Ortalık toz duman Yetki ve sorumluluklar bulanık Hukuk devleti ve demokrasi standartlarının uzağındayız 50 yıl önceki sorunlara döndük"
TÜSİAD'cılar alınmasın, bu cümlelerin her biri "terör faaliyeti"!
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Tuncay Özilhan, 2002 yılında AKP iktidarının ilk günlerinde de TÜSİAD yönetimindeydi ve ciddi iletişim sorunları yaşamıştı. Gelinen noktada hiç yol alınmadığını hatta geri gidildiğini görüyoruz.
Bu tabloda MHP'nin durumu dikkat çekici İktidarın içinde görünmeyen ama Cumhur İttifakı'na ortak olan MHP, muhalefete ağır eleştiriler yönelterek AKP'nin ayakta kalmasında rol oynuyor.
Türkiye'nin gerçek sorunları ve AKP'nin sorunları ikileminde MHP şöyle davranıyor:
Canının istediğini s