M. Latif Salihoğlu

Yeni Asya

Siyaseti ısıtırken, aman dinden soğutmayın

İçinde duygusallık barındıran siyasî ve ideolojik yapılar, hiç şüphesiz duygu sömürüsüne ve türlü istismara açık olurlar.Misâl: Bu vatandaki Türkçülük, Kürtçülük, Atatürkçülük gibi. Ve elbette ki "Din adına siyaset" de aynı cümleden olup, maalesef en zararlı, en tehlikeli olanıdır. Dinî ve mukaddes değerlerin istismar ile dünya işlerine âlet edilme

Demokrasiye mecburî geçiş serüveni

Cumhuriyet kurulmadan önce ve kurulduktan sonra da demokratik sistemin, yani çok partili sistem uygulamasının önünde herhangi bir engel yoktu.Tabiî, kâğıt üstünde. Nitekim, 1924'te Terakkiperver Fırkanın ve 1930'da Serbest Fırkanın kuruluş ve kapanış serencâmı, bahsini ettiğimiz gerçeğin birer göstergesidir. Bu ucûbe durum, kaskatı bir şekilde 1946

Büyük Marmara depremleri

Tarih boyunca değil de, Osmanlı döneminde Marmara Denizinde vukua gelen ve özellikle İstanbul'u ciddi şekilde etkileyen büyük depremlere özet halinde ve kronolojik bir sıralama ile bakmaya çalışalım. Her ne kadar 1489'a ait bir deprem kaydı olsa da, o tarihteki hadiseye dair tedaylı bilgiye rastlayamadık. Sultan Fatih'in oğlu Sultan Bayezid-i Veli'

Deprem ve ölüm gerçeği

Biz unutsak da, bizi asla unutmayan iki hakikat var: Ölüm ve deprem. Bu ikisinden de kaçıp kurtulma şansımız yok. İkisi de hayat kadar gerçek.O halde, ikisine de hazırlıklı olmak durumundayız. Hiç olmazsa, gafil yakalanmamalıyız. Ölümden kurtulmanın en küçük bir ihtimâli dahi yoktur. Ama, ölüme sebebiyet veren halleri, sebepleri görüp ona göre bazı

Söz ile fiil birbirini tasdik etmeli

Şu sıralar, insanlarımızın en çok hayret ederek izlediği şey, bilhassa siyasilerin sözleri, vaatleri, yeminleri ile hâl ve davranışları arasındaki farklılıklardır.Bu farklılıkların yer yer derinleşerek uçurum raddesine varması, vatandaşların hayretini bir kat daha arttırmış oluyor. Doğruluk, siyasette o derece irtifa kaybetmiş ki, maazallah... Ama,

73 yıl önceki (1950) seçim süreci

Fiili olarak çok partili seçim sistemine ancak 1945'te geçilebildi. 1946 yılı genel seçimlerine katılarak Meclis'te etkili bir grup kuran Demokratlar 60 kadar milletvekili çıkarabildi.Ne acıdır ki, bu milletvekillerinin yaklaşık yarısı, Fevzi Paşanın gönüllü olarak başında göründüğü Millet Partisine (MP) transfer edildi. Böylelikle MP de Meclis'te

Dirayetli olma zamanı

Arzî fay hatları gibi, zamanla siyasî fay hatları da geriliyor.Gerilim had safhaya çıkınca kırılmalar oluyor. Şimdilerde olduğu gibi: Sismik sarsıntılarla eş zamanlı olarak, siyaset âleminde de şiddetli sarsıntılar yaşanıyor. Muhtemelen, bu sarsıntılar seçim tarihine kadar da devam edip gidecek. Seçimden sonra artçı şokların yaşanması yine ihtimal

Bana helâl, sana cezâ

İnsanların her bakımdan "mutlak eşitlik" içinde olduğu, öyle olmaya mecbur kaldığı çok nadir haller vardır. O nadir hallerden biri ölüme karşı, biri de hukuk önündeki vaziyettir."Muhakkak ki, her canlı ölümü tadacaktır" ifadesi ile "Hukuk önünde herkes eşittir" ibaresi, sözünü ettiğimiz mutlak eşitliğin en açık, en çarpıcı birer örneğini teşkil edi

1940'lı yıllarda Anadolu depremleri

Bugünlerde yaşadığımız deprem felâketleri ile 1940'lar Türkiye'sinde çok kısa aralıklarla vukua gelen şiddetli depremler arasında bazı benzerlikler var.Daha açık bir ifade ile, bugünkü sarsıntıların bir benzeri bundan seksen yıl evvel yine bu topraklarda yaşanmış. Aradaki farklardan biri şudur: Seksen yıl önceki depremler, daha çok Kuzey Anadolu Fa

28 Şubat'ın bir meyvesi

Ağacı gösteren meyvesidir. Bir meyve, ait olduğu ağacın ne ağacı olduğunu bildirir, isimlendirir, tarif ederSiyasî ve sosyal hadiselerin doğurduğu neticeler de, bir nevi ağacın meyvesi gibidir. Bu genel doğrulara göre "28 Şubat Süreci"ne (1997-2003) bakıldığında, o dönemde yaşanan şiddetli sancılanmaların bazı meyveleri netice verdiğini, başka bir