Gülengül Altınsay

Cumhuriyet

Gençler oynasın ama...

Hazırlık maçları daha çok asıl kadroyu belirleme maçları niteliğinde. Kimler kalacak kimler gidecek, tespit maçları daha çok. Dolayısıyla maç sonuçlarından daha önemlisi tek tek futbolcuların performansları. Beşiktaş'ın maç kadrolarına baktığımızda bile bunu görmek mümkün. Burada beni en fazla ilgilendiren ise oyunun son bölümlerinde sahaya çıkan a

Bu daha başlangıç

Transfer taraftarın ve medyanın en çekici etkinliği. Hatta eğlencesi. Bir tür alışveriş çılgınlığı. Oysa ki her şey daha yeni başlıyor. Tamam; kaliteli oyuncularla takım kadrosunu güçlendirmek çok güzel bir şey. Ve geleceğe dair yepyeni umutlar beslemek de. Fakat kaliteli de olsa yeni futbolcular transfer ederek hiçbir şeyi garanti altına alamazsın

Yasak ve teşvik

Biz harcama limitlerine, yabancı futbolcu sınırlamasına kafa yorarken transfer dönemi sanki bunlar hiç yokmuş gibi aynen sürüyor. Ve transfer dönemlerinin olmazsa olmazı özellikle büyük takımlar arasındaki rekabet de. Sanki dünyada başka futbolcu yokmuş gibi yerlisi yabancısı aynı futbolculara talip olmalar da. İşte en son Beşiktaş'ın da istediği A

Limitler kimin için

Amaç ne Neye, kime hizmet ediyor bu limitler Ayrıca kulüpler arası farklılıklar neden bu kadar fazla Fark değil uçurum var adeta. Bildiğiniz gibi kulüplerin harcama limitleri açıklandı. Galatasaray 1.5 milyar TL, Fenerbahçe 1.3 milyar TL, Beşiktaş ise 960.8 milyon TL. Trabzon dışındaki kulüplerin limitleri ise ancak 160 milyonla 300 milyon arasında

Daha fazla maça hayır

Artık bu kadarı da fazla. Hiç bitmeyen bir futbol sezonu içindeyiz. Biz seyretmekten bıktık bir de sahaya çıkıp ter dökmeye devam eden futbolculara sorun. FIFA ve UEFA'nın bu para kazanma- kazandırtma hırsı bitmek bilmiyor çünkü. Hele koca bir sezon takımlarının değişmez oyuncuları olup son maça kadar mücadele etmiş futbolcular için bu ne büyük ıst

Çivili koltuklar

Ülkemizdeki en prestijli koltukların başında Beşiktaş, G.Saray ve F.Bahçe'nin başkanlık koltukları gelir. Karşılık beklemeden gönülden katkılarla büyüyerek bugünlere gelmişler. Armalarına ve renklerine aşkla bağlı taraftarları var. Hiçbir zaman parayla pulla elde edilemeyen paha biçilemeyen bir bağlılık ve prestij bu. Bu yüzden bir iki şımarık şaşk

Büyük takım büyük transfer yapmaz

Transfer dönemi yaklaşıyor ve "Büyük takım büyük transfer yapar", "İyi futbolcu pahalı olur" gibi bildik laflar yine havada uçuşuyor. Yani ne yaşarsak yaşayalım kafalarda değişen bir şey yok ne yazık ki. O zaman bir hatırlatma; Oğuzhan on yıl önce "Feda" döneminde Beşiktaş'a geldiğinde onu kimse tanımıyordu. Daha da önemlisi o dönemdeki transfer ra

Devrim ve israf yılları

Mesleğe ilk başladığım yıllarda, hani şu unutulmaz Metin-Ali-Feyyaz'lı dönemde Beşiktaş hiç yıldız futbolcu transferi yapmamıştı. Zaten Beşiktaş'ın kültüründe öyle yıldız futbolculara çuvalla para dökmek diye de bir şeyi yoktu.ÖZKAYNAK DEVRİMİAslında süreç 1 960'ların başında Şenol ve Birol'un yüksek paralarla Fenerbahçe tarafından Beşiktaş'tan kop

Son vuruş olmazsa

Anneler Günü'nde kadınları aşağılayıcı küfürlerle rakibe tepki koymak Beşiktaş tribünlerine hiç yakışmadı. Sahaya atılan yabancı maddeler de. Ama İrfan'ın taraftara çanak tutması da Fenerbahçe'nin golünden sonraki tribünlere hareketi de hiç hoş olmadı. Zaten sezonun son büyük derbisinde maç başlar başlamaz anladık ki bu maç bir başka olacak. Bir ke

Gönül meselesi

Doğduğum şehrin takımı Düzcespor bir türlü sonuçlandıramadığı TFF 2. Lig'e çıkma mücadelesinde nihayet başarılı oldu. Yumra deplasmanında aldığı 2-1'lik galibiyetle şampiyonluğunu ilan etti. Yolu bundan sonra da açık olsun. Bir sevinçli haber de Londra'dan geldi. 1995-2001 yılları arasında sezonluk biletine sahip olduğum Fulham, Luton Town'ı 7-0 ye