Gökhan Özcan

Yeni Şafak

Güzelliğin standardı olur mu

Yeni zamanlarda her kavramınolgunun başına gelen şey 'güzellik' kavramının da başına geldi ve birileri güzelliği standartlara bağladı. Artık güzellik tanımlı bir şey ve o tanıma uymayan hiçbir şey güzel sayılmıyor. Herkesin güzellikten kendine bir pay alabilmesi için kendini hariçten dayatılan standartlara uydurması, bunu yapamıyorsa yaklaştırmaya

Otomatiğe bağlamak

Sinema tarihinin sosyal bilimciler tarafından en çok atıf yapılan filmlerinden biri herhalde Charlie Chaplin'in 'Modern Zamanlar' isimli filmidir. Bunun sebebi, Chaplin'in bu başyapıtında modernleşme ile gelen değişimin hayatı nasıl kendi ritmi ve hikayesinden kopardığını, yeni zamanlarda insanların aşama aşama nasıl zoraki bir otomasyonun kimliksi

Ah ki vakit uzadı!

Deniz orada, hep orada, ihtişam mavisiyle şehrin tam ortasında duruyor. Şehrin de bir yere gideceği yok, gidilecek en güzel yer zaten orası. Sadece şehrin mi, bu şehri sevinç ve hüzünle, umut ve heyecanla, hayal ve kırılmışlıkla dolduran insanların ve kedilerin ve martıların, elbet incir ağaçlarının, iğde ve ıhlamurların, akasya ve erguvanların, la

Yolun açık olsun bayım!

Günlerdir tedirgin bir vaziyette gelecek iyi haberi bekliyorum. Salih'in zaten ağır olan yükünü daha da ağırlaştırmamak için elim telefona gitmiyor. Zaten beklemek ve dua etmekten başka yapacak bir şey olmadığını konuşmuştuk en son. Açıp tedirgin bir vaziyette interneti tarıyorum, yeni bir haber var mı diye. Saat başı, belki daha da sık... Nispeten

Eğride doğru olmaz!

İnsanın söz söyleme iştahını kaybetmesine yol açabilecek ne kadar çok şey var. Kastın ne olduğuna dair bir zihinsel gayret içine girmeye razı pek az kişi oluyor çoğunlukla etrafta ve onların sayıları da giderek azalıyor. Buna karşılık açığınızı arayanların, punduna getirip ayar vermek üzere pusuda bekleyenlerin, sizi harcayarak yükselebileceği vehm

Tabela

Dünyanın gidişatına baktığımızda yolunda giden, içimizi serinleten, geleceğe dair hepimize umut ve heyecan vaat eden bir şey görebiliyor muyuz Belki ama çok az... Buna karşılık hepimizi derinden endişelere sevk eden, içimizi karartan, tedirgin eden pek çok şey var. İnsanlık olarak yanlış istikamete doğru gittiğimizi anlamamız için daha ne olması ge

Serpme yazı

Bazen ben ufuklara bakıyorum, güneş gelip içime batıyor. Buna da günbatımı deniyor muDetone olacağım korkusuyla hiçbir şarkıya ucundan dahi olsa giremedim, bunun nasıl bir şey olduğunu biliyor musunuzUzaklardan içime dokunan bir şarkı duyuldu. Elimdeki bütün meseleleri oracığa bırakıp şarkıya doğru koşmaya başladım. Bundan belki de yüzlerce saat ön

Gönlün heyecanı, gözün neşvesi

İçimizde insanı, hayatı, iyiliği, güzelliği kollayan bir meleke var, olmalı. Tükenmeye her yüz tuttuğumuzda hatırlatmalı hakikatin enginliğini, heyecanını, neşvesini en gür sesiyle ya da sadece fısıltıyla bize. Ama neden her geçen gün duymakta biraz daha fazla zorlanıyoruz o sesi. Hayatımızı gürültülü şeyler, yıkıcı ezberler, zihin öğütücü tekerlem

Metnin silikleşmesi

İletişim araçlarının çoğalıp çeşitlenmesiyle yazarlar, şairler, yazılı eser ortaya koyan kalem erbabı daha fazla göz önüne gelir oldu. Eski zamanların aksine şimdi okuduğumuz metinleri kaleme alan isimlerin fiziksel görünümlerini, simalarını da biliyoruz. Bir çok yerde onlarla karşılaşma imkanımız var; fuarlarda, düzenlenen farklı etkinliklerde onl

Haymatlos

Kısa cümlelerle konuşuyor oluşumuz insanlığımızın uzun, zamana dayanıklı, yerini seven, kendi tınısında eğleşen sözlere güç, belki de yürek yetiremediğimizden."Bir şey mi söyleyecektin" diye sordu sesi gür çıkan. "Ben bütün hayatımı o eşikte geçirdim!" diye geçirdi içinden hiç bir şey söylemeyen.İçimizde birikip duran o kadar çok şey var ki, hangi