Fuat Bol

Hürriyet

Erdoğan ve AK Parti gerçeği -2-

ERDOĞAN ve AK Parti'nin Türk siyasi hayatına girişi, tıpkı 1950'deki Menderes ve DP'nin "Yeter söz milletindir!" diyerek sandıkları patlatıp rakibi olan CHP'yi ebedi muhalefete itip tek başına iktidara gelmesi gibidir.Zira 1950'den önceki tüm seçimler ya şaibeli ya da anti demokratikti. Çünkü tek bir parti vardı ve şehirlerin belediye başkanları ve

Erdoğan ve AK Parti gerçeği

AK Parti, kuruluşunun 22. yıldönümünü kutladı.Kuruluşunun hemen ertesi yılında yapılan seçimlerle, tek başına iktidara geldi ve o gün bugündür iktidarını sürdürmektedir.Yeni kurulan (henüz bir yaşında) bir partinin, asırlık partileri geri bırakıp iktidara gelmesi ve daha önemlisi, tek başına olan bu iktidarını da neredeyse bir çeyrek asır boyunca s

Zincirleri kırdık

1946 seçimlerinden beri, demokrasi ile idare ediliyoruz diye boşuna avunmuşuz.1940'lı yılların özellikle ikinci yarısında, İsmet İnönü'nün ABD ile yapmış olduğu ikili anlaşmalarla ve bilahare NATO'ya girişimizle birlikte adeta ABD'nin uydusu olduk.Özellikle savunma ve güvenlik konularında, bizim hiçbir şey yapmamıza gerek yoktu. Zira lazım olan ve

İmamoğlu'nun karnesi

Ekrem İmamoğlu ve onunla, bilinen CHP'nin hizmet dışı siyaseti İstanbul'a adeta bir kâbus gibi çöktü.Onun İBB Başkanlığı'na oturuşuyla İstanbul, belediye hizmetleri bakımından fetret devrini yaşıyor.Biz İstanbullular olarak, 1994 yılında başlayan AK Partili dönemleri mumla arıyoruz. Merkezi hükümetin hizmetleri olmasa (özellikle ulaşımda), İstanbul

Adalet nerede

Dünya üzerinde adaletin uygulandığı ender zamanlar ve mekânlar olmuştur. Günümüzde ise adalet, kelimenin tam anlamıyla sırra kadem basıp Kaf Dağı'nın ardına saklanmıştır.Adaletin olmazsa olmazı, hakkın haklıdan yana tecelli etmesidir. Maalesef dünyanın hemen her yerinde hak güçlüden yanadır. Ki, bu durum eski kavimlerin helakine sebep olmuştur. Ayn

Haydi sandığa

Merhum Özal, "21. Asır Türk asrı olacaktır!" diye boşuna demedi. Küllerinden, yeniden doğan devletimizin üzerinden, henüz, bir asır geçti. Ama nasıl geçtiğini gelin bize sorun!Tarih boyu güçlü ve amir konumdaki bir milletin, güç ve kudretten yoksun, edilgen halini, varın siz düşünün! Bir asır boyunca, otuz iki dişini sıkarak, her türlü horlanmaya v

Halk yalancıya güvenmedi güvenmez

MUHALEFET, gökteki yıldızları vadetmesine rağmen yaranamadı ve halktan beklediği karşılığı bulamadı; bulamaz.Deprem konutlarını halka bedava vereceğim dedi, buna karşın, deprem bölgelerinden en fazla oyu AK Parti ve Sayın Erdoğan aldı.Bunun tek bir sebebi olabilir, o da bedava vereceğim diyen kişinin güven vermemesidir. Diğer bir deyişle, bu denli

Sözün bittiği yerdeyiz

Her zaman söylüyoruz lakin derdimizi bir türlü anlatamıyoruz. CHP, halka rağmen, halkın değer yargılarını hiçe sayarak kurulduğu için asla gerçek demokrat olmadı, olamadı.Bu kafayla olamaz da...Zira demokratlık, CHP'nin genlerine aykırı bir oluşumdur. CHP'lilere göre; kendi partileri kazanmışsa: 'Yaşasın demokrasi!' Kendi partileri hezimete uğramış

Kılıçdaroğlu (CHP) gürültü peşinde

Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin başına geldiği günden beri, ne kendinin ve ne de CHP'nin iki yakası bir araya gelmiyor, gelemiyor.Artık, bu durum kasetle gelişinin bir azizliği midir yoksa bu uğursuzluk bizzat Kılıçdaroğlu'ndan mı kaynaklanıyor; bunu pek bilenin olduğunu sanmıyoruz!On üç yıl boyunca aldığı 16 seçim yenilgisi, aklını öylesine örtü ki AK

Kazdıkları kuyuya düştüler

Malum, mahut muhalefetimizi dışarısı dizayn etmişti.Hemen her şeyi en ince teferruatına kadar hesap etmelerine rağmen, bir yerde, çok büyük bir hata yaptılar.Dokuz benzemezi bir araya getirip istedikleri gibi yönlendirdiler lakin bu ülkenin asıl sahiplerini unuttular ve bu unuttukları ana unsura rağmen politika üretmeye kalkıştılar.Öyle, "CHP'nin 6