Cemal Ersen

Milliyet

Hakemler dört büyüklerden kaçıyor

Bundan on yıl önce, dört büyüklerin maçına çıkmak her hakem için prestij idi. Hele derbi yönetmek, kaymaklı ekmek kadayıfı. Birbirleriyle yarışırlar, hatta atamalar için araya "adam" sokarlardı. Hakemler artık bu maçlara çıkmak istemiyor. Niye istesinler ki Dertsiz başlarına dert mi alacaklar Aynı şey Video Asistan Hakemleri için de geçerli. Nasıl

Trabzonspor çantada keklik değil!

Haftanın en önemli sınavı öncesi altı çizilmesi gereken bir konu vardı. Beşiktaş son maçını 7 gün önce oynadı. Sakatlar düzeldi, futbolcular hafta boyu bu 90 dakikaya odaklandı. Üstelik rakipler için İnönü stadı gibi bir deplasman cehenneminde ev sahipliği yaptı. Avantajını kullanabildi mi Hayır, elinin tersi ile itti. Diğer yanda Trabzonspor, aynı

Cüneyt hocaya jübile yakışır

Dostlukların, arkadaşlıkların ve ilişkilerin çıkara evrildiği bir süreç yaşıyoruz. Tam da bu noktada sıkça kullandığımız bir benzetme var; "Vefa İstanbul'da bir bozacının adı." Öyle değil aslında. Kadir kıymet duygusunu yüreklerden söküp atmak kolay mı Yozlaşmanın boyutu ne olursa olsun, vicdan var her şeyden önce. Kime, neye inanıyorsanız inanın,

Önce şans, sonra inanç

"Ya hep ya hiç" dediğimiz maçlar vardır. Trabzonspor'un dün geceki Monaco sınavı da böyle bir mücadeleydi. Kazanırsa yoluna devam edecek, puan kaybederse başka bir mecraya savrulacaktı. Abdullah Avcı'nın dediği gibi bu maçta cebine koyacağımız bir galibiyet olmalıydı. İşler kötü gitmeye görsün; o psikolojiden çıkmak kolay değil. Hem fiziksel, hem m

Değişim sancısı

Trabzonspor öyle bir maç trafiğine girdi ki, arabayı devirmeden yoluna devam etmesi büyük başarı olurdu.Bu virajların ilkinde sallandı Karadeniz ekibi. Üstelik umut vermedi. Nerede o geçen sezonun fırtınası, nerede şimdi yelkenlerini doldurmakta zorlanan Trabzonspor'u Soruyorum; Trabzonspor'un bu sezon oynadığı futboldan memnun olan var mı Geçen se

Trabzonspor'da savunma alarm veriyor

Şu "son şampiyon" lafını sevmiyorum. O geçmişte kaldı. Trabzonspor camiası da geçen sezonu unutup yeni hedeflere odaklanmalı. Önüne bakmayan yaya kalır. Bordo-mavili ekipte işlerin iyi gitmediği ortada. Avrupa'da ve ligde ciddi sıkıntılar yaşıyor. Bunu yeni kadro yapılanmasına bağlayanlar olabilir. Doğrudur, sahadaki takımın neredeyse yarısı değişt

Özür dilemen yetmez Gomez!

Monaco zaten zor bir deplasmandı. Ama biz kendi işimizi daha da zorlaştırdık. Maxi Gomez'in henüz 10. dakikada Camara ile girdiği mücadelede faulü almışken rakibinin suratına savurduğu tekmenin ne affı ne mazereti olabilir. Uruguaylı futbolcu dün geceki yenilginin baş sorumlusudur. O tekme, yaptığı işe ve arkadaşlarının emeğine saygısızlıktı. Özürl

Alışkanlık haline gelmesin!

Bir tarafta transfer yasağından dolayı dar kadrosu ile mücadele etmek zorunda olan Kayserispor, karşısında takımın yarısını yenileme lüksüne sahip Trabzonspor. Futbol kağıt üzerinde oynanmıyor. Hele bizim Süper Lig'de. Kimse "kesin favori şudur" diyemez. Diyen veya kendini öyle gören varsa bedelini ağır ödüyor çünkü. Trabzonspor dün iki farklı görü

Şah ve mat!

Yıllardır hakem konuşuyoruz. Her hafta, hergün futboldan söz açılınca hakem geliyor gündeme. Futbol Federasyonu ve Merkez Hakem Kurulu sıkıntılı bir süreçten geçiyor. Kadro kısıtlı, Video Asistan Hakemliği sınırlı. Yarın sezonun en önemli maçlarından biri oynanacak. Beşiktaş-Fenerbahçe derbisi var. Kimin kazanacağından öte karşılaşmanın hakemi Volk

Siyah-beyaz bir aşk hikayesi!

1975-76 sezonu. Mithatpaşa Stadı'nda Beşiktaş- Fenerbahçe derbisi oynanıyor. Dakika 53. Sarı-lacivertli takımın genç yıldızı Engin Verel sakatlanır. Durumu ciddidir, yan bağları kopar. Beşiktaş kalecisi Rasim Kara koşarak yanına gider ve kulüp doktoru beklemeden Verel'i kucaklayarak saha dışına taşır. O kısacık zaman diliminde aralarında şu konuşma