Bülent Tuncay

Karar

Derbi denklemi

Trabzonspor, büyük maçları kontrollü oynayan bir ekip. En azından Abdullah Avcı'nın tarzı bu. Maç deplasmandaysa iki kere tedbirli oynuyor. Dün de maç biraz bu havada başladı ama Maxi Gomez'in erken gelen golü Trabzonspor'un, Monaco zaferi sonrası şişen yelkenlerini daha da şişirdi. Beşiktaş, Larsen'in kendi kalesine attığı golle eşitliği sağladı a

Hedef sapması

Galatasaray'da Okan Buruk; İcardi, Mata, Kazımcan değişiklileri ile başlamıştı maça. "Ne onla ne onsuz" denen Kerem Aktürkoğlu kulübeye giderken onun kanadına Mertens geçmişti. Ancak maç başladığında görüldü ki, evdeki hesap çarşıya uymuyordu.İcardi en uçta rakibi tehdit eden bir isimdi ama onu besleyecek organizasyon yine kurulamamıştı. Yunus'un s

Fener'de sarı alarm

Fenerbahçe Teknik Direktörü Jesus maç öncesi röportajında "Üç günde bir maç oynuyoruz. Kısa sürede 100 toparlanmamız tam anlamıyla mümkün olmuyor. Bazı sakatlıklar da olduğu için bugün normalde yaptığımız kadar fazla değişiklik yapamayacağız. Ancak ben bütün oyuncularıma inanıyorum." demişti."Büyük takımlar üç günde bir maç oynar"dan sonra bu sözle

Ne şiş yansın ne kebap

Beşiktaş henüz ritmini bulamayan bir takım. Daha doğrusu takım olma yolunun henüz başında olan bir ekip. Geçen seneki kadrosunun neredeyse tamamını gönderip yeni baştan kadro kurdu. Futbolcular hala birbirini tanımıyor, ilk kez görüyor gibi oynuyor.Fenerbahçe de kadrosunu sil baştan yapanlardan ancak onların bir avantajı var; Avrupa kupaları için y

Weghorst'a ne oldu

Beşiktaş için kağıt üzerinde kolay bir maçtı, zor olan hocasız oynamaktı. Siyah-Beyazlılar Ismael'in yokluğunda da oyun disiplinine bağlı kalabileceğini gösterdi. Josef'in, Ersin'in dönüşü savunmadaki özgüveni yükseltmişti. Necip'in yerine oynayan Tayyip Talha da önündeki ve arkasındaki isimlerin rahatlığını yaşadı.Beşiktaş'ın N'Koudou ile bulduğu

Aslan'ın şansı

Galatasaray'a Kasımpaşa galibiyeti sonrası bahar havası gelmişti. Taraftar Nef Stadyumu'nu yine doldurmuş, iki maçtır yükselişe geçen takımlarını izlemeye koşmuştu. Rakip ise lider Konyaspor'du. Lihteştayn takımına elenerek bir sezonda işleyeceği tüm günahları bir eşleşmeye sığdıran Konyaspor, Süper Lig'e asılmış ve fark yaratmayı başarmıştı.Galata

Ismael'in ders maçı

Bu sezon çıktığı 11 maçta da yenilgi yüzü görmeyen, erken form tutan, morali yüksek bir takım Başakşehir. Ancak Avrupa'nın İzlanda'dan sonraki en uzak noktasından, İskoçya'dan yeni döndüler Yoğun bir maç takviminin içindeler 53 günde 12. resmi maçına çıkıyorlar... Üstelik yaş ortalaması da yüksekçe İşte Beşiktaş böyle bir rakibe karşı sahaya çıktı.

Kerem'in dönüşü

Geçen haftaya damgasını vuran transferin şampiyonu Galatasaray sahaya yine aynı 11 ile çıkmıştı. Sahada Emin Bayram dışında sezonun başlangıcındaki ilk 11 vardı. Aylardır yatan Icardi ile idman eksiği olan Mata tribündeydi. Kasımpaşa ise sezon başındaki o havasından hızla uzaklaşmış, hoca değişikliği ve birkaç transferle toparlanmıştı. Maçın ilk ya

Boğazdaki düğüm

Lucescu'nun maç öncesi yapılan basın toplantısındaki sözleri, Dinamo Kiev'i özetliyordu. "Psikolojimiz çok kötü" diyordu. İstanbul'a 11 saatlik yorucu bir otobüs yolculuğu sonrası gelmişlerdi. Maç başladığında Lucescu'nun ne demek istediği daha net anlaşıldı. Fenerbahçe'ye tatsız bir sürpriz yaparak Şampiyonlar Ligi yolundan çıkartan Ukrayna ekibi

Şans, arayana gelir

Galatasaray sezonun en iştahlı ilk yarısını oynadı. Gol için büyük bir istek ve yoğun bir baskı kurdu ancak işi kolay değildi. Karşısında ligin namağlup ekiplerinden biri vardı, iyi kapanıyordu. Buna 4 maçta sadece 2 gol atan bir Galatasaray gerçeğini de eklemek gerekiyordu. Okan Buruk, Seferovic'i kulübeye çekip var olan 2 golün sahibi olan Gomis'