Bülent Timurlenk

Sabah

'Ndombili' demek yaratıcılık değil!

Ndombele hakkında ortaya atılan 'Hamburger yalanı' için yorumunuz nedir Türk medyasının içinde bulunduğu durumu nasıl yorumlarsınız Kilo fazlası olan futbolcuyla hamburger kelimesini yan yana getirmek, yetmedi üstüne '5 büyük pizza da yedi' diyebilmek zor değil ama gazetecilik de çocuk oyuncağı değil. Gazete ve televizyonların bir itibarı var ve m

Sil baştan başlamalı

Çok değil, 3 yıl öncesine gideceğiz. Newton yönetiminde Trabzonspor ligde 4 İstanbul takımına (sırasıyla Beşiktaş, Başakşehir, Fenerbahçe ve Kasımpaşa) kaybetmiş ve sonrasında koltuğa Abdullah Avcı oturmuştu. Geçen hafta geldiğinde de farklı bir şey söylemedi, önce takım savunmasını düzeltmeliydi, Alanya maçı tek golle kazanıldı ama bir çiçekle bah

İki fotoğraf karesi

İki fotoğraf karesi var hafta içinden... Bayern Münih maçından sonra idmanda o hiç yaşlanmayacakmış gibi yüze sahip Okan Buruk'un yorgun gözleri ve o yüzündeki o kalın çizgiler. Diğeri de Rize'ye adım attığında kulağındaki kulaklıkla ortamdan izole Sergio'nun dolmuş gözleri. Maçın hikâyesi de bu iki yüz zaten... Okan Buruk, Bayern Münih maçı sonras

F.Bahçe'nin gaz pedalı Fred

Başta Premier Lig olmak üzere 5 büyük ligde teknik adamlar için perşembe akşamları Avrupa sınavları, pazar günü oynayacakları maç öncesinde grup aşamasında rotasyon demek. Fenerbahçe'nin de ilk hedefinin hasret kaldığı lig şampiyonluğu olduğunu cümle alemin bildiği bir ortamda, geniş ancak sakatlıklar ve listede olmayanlar yüzünden örselenmiş bir k

Merhametin olmayacak!

Bir takım, iki oyun ve bir teknik adamın iki yüzü. Muhteşem başlayan, hazin sonla biten filmin kısa hikâyesi bu. Bayern Münih gibi topa sahip olmakta hiçbir kusuru olmayan bir takımı kendi sahasına gömüp son 20 yılda bir maçın ilk yarısında en fazla hücumu (16) geliştirebilmek Okan Buruk'un mahareti. O sağlık raporu büyük fedakârlık gerektiriyordu.

Uzun forvet, 4 orta!

Önce Sergen Yalçın, ardından Abdullah Avcı. Şampiyon oldukları sezonun devamında koltuklarını koruyamayan teknik adamlardı. Avcı'nın ikinci döneminin bir devam filminden daha çok, ilk filmin benzeri bir senaryo ile yeniden çekilecek projesi diyebiliriz. Newton dönemindeki Marlon, Afobe, Flavio, Baker ve Plaza gibi transfer fiyaskolarının ardından A

Arjantinli tilki Mauro İcardi

Burak Yılmaz bu derbileri çok iyi oynardı. Ama teknik adamlık başka bir şey. Özelikle ilk 20 dakikada büyük baskı yiyeceğinin farkındaydı. O baskıdan çıkabilmek için top oyunda yokken ağırdan alan ve orta sahada G.Saray duvarına çarpan bir Beşiktaş izledik. Okan Buruk'un Kaan Ayhan tercihi, orta sahaya yeterli sertliği getirirken oyunu da iki stope

Hayallerimiz kadar büyük

Hırvatistan deplasmanından sonra Letonya karşısında başka bir oyun planının lazım olduğunu elbette ki Vincenzo Montella da biliyordu. Peki 'Neden İrfan Can dışında aynı kadroyu sahaya sürdü' sorusu için ilk akla gelen; bu kadro Modric'in takımını sadece devirmemiş, son yılların da en iyi futbolunu oynamıştı. İtalyan hoca hem oyuncularına bu mesajı

Türkiye 2032'de roman yazacak

Son satırında 'Kazandık' yazan ve adını 'En sonunda' koyabileceğimiz bu hikâyenin başına dönelim biz. 2005'te Şampiyonlar Ligi finaline ev sahipliği yaptığımızda birçoğu eski stadyumlarla, komşu Yunanistan ile EURO 2008'e aday olmak erken bir hamle olarak görülebilirdi. 8 yıl sonra Fransa'nın düzenlediği EURO 2016'yı Michel Platini'nin ülkesine hed

Yak bütün klişeleri

Olası bir puan kaybında malum klişe devreye girecekti: Zafer sarhoşu yaya da yorgun Galatasaray. "Kalecinin üzerine vurdu" kadar berbat bir klişe ya da bahane bu. Evinde maç kaybetmiş M.United'ın gözüne kestirebileceği bir rakibi karşısında yine taraftarı önünde 93 dakika kan kustuğunun üzerine bu maçı açanlar meselenin ilk yarıda mental-fizik deği