Belma Akçura

Milliyet

Eşitlik hiç olmadı ki!

Türkiye'de kadın-erkek ilişkilerine dair haberlerin önemli bir bölümü "erkek şiddeti" üzerine. Evet, kadınlar artık daha bilinçli. Erkek şiddetini teşhir ediyorlar. Şiddeti, üstü kapatılan aile içi sorun olmaktan çıkardılar. Yargı kararlarına yönelik baskı kuruyorlar, hak taleplerini daha yüksek sesle dile getiriyorlar. Buna rağmen kadınlara yöneli

Hayal satıcıları

Tıp dünyası, bilinçaltı temizlik gibi bir yöntemi, saçmalık olarak açıklamışken, bu insanları "bilinçaltı terapisti" diye tanıtmak, haber yapmak ya da makale yazdırmak gerçekten anlaşılır gibi değil!Kendisini başarısız, değersiz, mutsuz, huzursuz, yetersiz, hasta hisseden ve hiçbir şey yapmadan değişip dönüşmeyi umut eden insanlar üzerinden de artı

Her şeyin birazı olmak!..

Bazen bir olayı bir durumu ya da bir insanı en yakınında durduğunuzda değil, o şeyden uzaklaştı-ğınızda görürsünüz. O mesafe, edindiğiniz tecrübe ve biriktirdiklerinizle size en gerçek, en net fotoğrafı sunar.İnsan haklarını konu alan dava dosyalarının içine gömüldüğüm ama henüz olaylara nasıl bakmam gerektiği konusunda yeterli bir birikime sahip o

Dolandırıcıların ilham kaynağı!

Şöyle bir düzen kurmuşlar: İşsiz güçsüz iki-üç adam bir araya geliyor. Boşanmış, çocuklu, kalacak yeri olmayan, aile bağları kopuk ya da kimsesiz, ekonomik bakımdan zor durumda kalan, eğitimsiz, cahil kadınları sağdan soldan toplayıp bir eve tıkıyorlar. Sonra oğlunu evlendirmek isteyen, kendine eş arayan adamlara ulaşıyor, onları ellerinde tuttukla

Gazetelerin içi "boş" sayfaları

Bazen haberleri tersten okumayı seviyorum. Türkiye medya tarihini, Türkiye'nin tarihi olarak okumak gibi Nerede durduğunuzun ya da nereden baktığınızın önemi yok. Hangi pencereden bakarsanız bakın medya tarihinin tamamı, Türkiye'nin siyasal, ekonomik, kültürel ve toplumsal hafızasını oluşturuyor. Bir puzzle parçaları gibi... O bütünü tamamlayacak,

Yaşına başına bakmadan!..

Bugün teknolojiyle iç içe yaşayan bazı gazetecilerin sosyal medyada yer alan söyleşilerinde bu ön yargılı ayrımcı ifadeleri görmek mümkün.Ingmar Bergman yaşlanmayı yüksek bir tepeden bakmaya benzetir: "Yorulursunuz çıkarken ama vardığınızda görüşünüz genişler..." der.Meslek hayatım boyunca izlediğim, tanıştığım, sohbet ettiğim, haberini yaptığım ya

Ve tarih gerçekten tekerrürden ibaretmiş!

Savaşa yönelik yaptırımlar ya da uluslararası hukukun devreye girmesi, sivil katliamları durdurmuyor1990'lı yıllar. George Bush'un ABD Başkanı olarak ilk, Sovyetler Birliği'nde ise Mihail Gorbaçov'un Devlet Başkanı olarak son günleri... 1990 Ekim'inde, Birleşmiş Milletlerin bahçesine Amerikan ve Sovyet nükleer füze atıklarından yapılmış bir heykel

Bir tokatla sarsılan insanlık (!)

Dünya medyasına göre; ucuz şiddet şu anda "heyecan" verici olabilir, ancak etrafındaki her şeyi karartıyor. Sorun, kültürel bir varoluşu dahi, bir tokatla yeniden görünür hale getiren bir dünyada yaşadığımızın bilincinde olup olmadığımızdaHemen her insanın bir şekilde, çeşitli zamanlarda, herhangi bir nedenle bir kez olsun şiddete maruz kaldığını y

Çocukların savaş oyunu büyüklerin işi oldu

ABD Başkanı Biden'a göre; Rusya'nın kullanacağı silahların içeriği savaşın seyrini değiştirecek. Medya da hangi silahın kullanılıp kullanılmayacağına odaklanıyor. Tıpkı çocukların kanlı savaş oyununda düşmanı yenmek için en zararlı silahın hangisi olduğuna odaklanması gibi Ukraynalı bir baba, oğluna "La Vita e Bella" filmindeki gibi, savaşı, hediye

Kartopu oyununu kana bulamak!

Biz, insanı çocukça bir heyecana boğan kartopu oyununu, bir delikanlının uzlaştırma çabasını kâbusa çevirirken, toprakları işgal altındaki bir ülkede insanlar, yaşadıkları kâbusu barışa çevirmek için çabalıyorBiliyoruz ki savaşlar, insanı insanlıktan çıkarmanın en acımasız halidir. Fakat Ukraynalılar ülkeleri işgal altındayken bize başka bir şey da