Uğur Mumcu'nun öldürülmesinden (24 Ocak 1993) bu yana her yıl 24 Ocak ile Muammer Aksoy'un öldürüldüğü 31 Ocak (1990) arası Adalet ve Demokrasi Haftası olarak, yurdun dört bir yanında çeşitli etkinlikler yapılmakta, demokrasi şehitlerimiz anılmaktadır. 2021 Adalet ve Demokrasi Haftası'nı yine karanlık bir ekonomik, sosyal, siyasal ortamda yaşamamız
AKP çıkmazı derinleşip, yalnızlığı koyulaştıkça tavır değiştirir oldu. Geçen gün de ismi var yetkisi yok, TBMM'nin başkanı Mustafa Şentop, ne kuş ne deve misali, kendine özgü olan Türk işi "şahsım devleti" rejiminin gereği cumhurbaşkanının neden tarafsız olamayacağını açıklamış ve yaygın olduğunu ileri sürdüğü bu durumun Boğaziçi Üniversitesi'ne, c
1979'da ABD'de New York ve Dallas'ta olmak üzere üç ay kaldım. 1988'de iki ay süresince ülkenin dört bir yanını, yetkili kişilerle görüşerek hapishanelerine varıncaya dek gezdim. Gözlem ve izlenimlerimi aktardığım yazılarımdan birinde şunları yazmışım: "Bayrağında eyaletlerini temsil eden elli yıldız bulunan ABD'nin birbiriyle çelişen elli de yüzü
Sivil darbecilerin başlattıkları darbe tartışmasını bitirirken "Hangi darbe meşrudur, hangisi değildir" sorusuna yanıt arayarak noktalamadan önce sivil darbeler ile demokratik tepkileri karıştırma olayına değinmek istiyorum. Ülkemizde manevi cebir unsurlu sivil darbe olayının gerçek yüzü görülemediğinden zaman zaman kimin eli kimin darbesinde bilin
Cuma, bu köşede, son günlerde yeniden alevlenen darbe tartışmalarına, bu çerçeve içinde askeri ve sivil darbelere değinmiş, bizde sivil darbecilerin niyetlerini gizlemek için askeri darbe korkusunu alabildiğine kışkırtıp kendi sivil darbelerini çaktırmadan hayata geçirdiklerini anlatmaya çalışmıştık. Siyasi iktidarı devirmek için güç kullanmak olan
Bir süredir, yine "darbe" ile oturup darbe ile kalkıyoruz. Son günlerde yine darbeci avı başladı. Olay bir ölçüde müstebit takımının, kendilerini mazur gösterecekleri ortamı yaratma ve yeni darbelerine gerekçe bulma çabalarından, bir ölçüde de kendi aralarında da yaygınlaşan "bu işin sonu darbeye varır" düşüncesinin bu kesimde yarattığı bilinçaltı
Gazetelerde, televizyonlarda 2020 ve 2021 ile ilgili haberler, anılar, yorumlar, beklentiler. Hepsi de iç karartıcı, karanlık, kötümser... Artık kötü haber vermekten, kötümser yorum yapmaktan sıkılır oldum; sanki onları yazan değil de yapan benmişim gibi... Geçenlerde biri sordu: - Amca ne iş yaparsın - Şeamet tellalı evladım, şeamet tellalı, diye
Daha Selahattin Demirtaş hakkındaki, Saray'ın "tanımam" dediği AİHM kararının tartışmaları bitmeden bir başka tutukluk ile ilgili karar daha çıktı. Bu kez tutukluluk halinin hak ihlali olduğunu ileri sürüp, tahliyesini talep eden Osman Kavala, başvurunun muhatabı olup, tutuklulukta hak ihlali olmadığı yönünde karar veren ise Anayasa Mahkemesi'dir.
Son zamanlarda bizlere bir haller oldu. Kavramlar karıştı, anlamlar kayboldu, duygular sığlaştı, renkler soldu, yalakalık itibar oldu, rezillik baş tacı edildi. Bütün ölçütlerin allak bullak olduğu ortamda, gündeme ne gelirse gelsin, hemen yıvıştırılıyor. İnsanlar tehlikeleri görmeden, sapkınlıklarının, tutkularının peşine takılmış, gidiyor. Bunca
Dün benim için önemli bir gündü. Yok yok, hatırlamaya uğraşmayın! Öyle önemli bir kutlama veya yas günü değil. Pek olasıdır ki büyük bir çoğunluk için anımsanacak bir şeyi simgeleyen bir gün de değildir 21 Aralık. O sadece meşrebinize veya üzerinde yer aldığınız yarımküreye göre, ya en kısa gün ya da en uzun gecedir. Kimileri yaşamı bir gündüzgece
© 2016