Ali Rıza aydın

Yeni Asya

Sadakatin böylesi

Bu kareleri bir defa daha, hep birlikte der hatır edelim istedim.Daha dün gibi! Hafızamdan silinmeyen, silinemeyen kareler... Sene, 1985. İstanbul'da bir salon... Yeni Asya Gazetesinin 15. kuruluş yıldönümü kutlanıyor. Ve ben, bu kutlamayı video cihazıma yerleştirdiğim bir Betamax kasetten izliyorum. O ânı, o heyecanı canlı olarak izlemeyi çok arzu

Kaş yapalım derken, göz çıkarıyoruz

Mel'un millet yakıp yıkıp, katledip; insanları, dolayısıyla insanlığı yok ederken dünyanın her yerinden tepki sesleri yükseliyor, Bu sesi, bu alçaklar duysa da duymasa da; elbet duyan Allah var.Zulüm âbad olmaz; olmaz ama mazlumu da ondurmaz. Gel gelelim, bizden pek ses çıkmıyor. Bu da işin acaip ve garaip yönü! Nasıl bir mazeretimiz, ne tür bir ma

Bir kiracı dramı

Konular bazen tekrara benzese de bunu tekrar değil, tekit saymalı. Yani, güçlendirmek; çok kullanılan ifadesiyle, altını çizmek olarak anlamalı.Mesele, tene dokunduğu için, "Aşk adamı ağlatır, dert, adamı söyletir" kabilinden, bu şeylere ne kadar çok temas etsek yeridir. Çünkü günümüzde deprem tesiri yapan kira artışları ya da artış talepleri kar

Günlerin efendisi

Allah'ın (cc) yarattığı her şey gibi, her günü de güzeldir; lütfettiği bazı günler özeldir. Bu günler güzel kullanılır, hayırlı işler yapılır; O'nun rızasına uygun ameller işlenirse, insan için, hayr-ı azîm değerdir.Yeter ki, zararlı zayi edilmesin! Bazı günler ve o günlerin geceleri, bazılarından fazilet ve sevap cihetiyle farklılık arz ediyor. Çü

Burası Türkiye

Doğduk, büyüdük ve bu günlere geldik bu topraklarda. Bize bunu lütfeden Cenab-ı Hakka binlerce şükür; bu toprağın uğruna toprağa düşenlere de, şükran borçlu olduğumuz ülke Türkiye.Türkiye'nin fizikî, coğrafî, siyasî konumunu anlatmaksa, mesele; çünkü anlatacak çok şey var: Azerbaycan'la birlikte sekiz ülkeyle sınırı bulunan ve bunlarla komşu; Akden

Hazan mevsimi

Yaprakların sarardığını görünce dağda, bağda, bahçede; gayr-ı ihtiyârî, hüzün çöker insanların yüreğine. Tıpkı şairin, hazînâne; "Yine hazan mevsimi geldi Yine yapraklar rüzgârların peşi sıra gidecek" beytinde olduğu gibiGençlik, nasıl ki insan ömrünün baharıysa; yaşlılık da hazan mevsimidir her hâliyle; kabul etsek de, etmesek de. Hani nerede tut

Sanata Din giydirmek

Doğru yolu göstermeyi; aklı ve kalbi ikna etmeyi; tesirli eser, söz veya vasıtalarla gafletten uyandırıp hidayet yolunu göstermeyi amaçlayan duygu ve düşünceler, mesajdır.Mesajın birçok etkin yolu var. Direkt ve endirekt olmak üzere iki başlıkla ifade edilebilir, mesaj yöntemleri. Direkt olan, yani yakından verilebilecek mesaj; bire bir, adam adama

Piknik deyip geçmeyelim

Şehirlerdeki beton yığınları ve betonlaşmış kafalar arasında sıkılan ve bu kasavetten bir nebze de olsun yakasını kurtarma çabasında olan insanlar kendini ormanlara, kırlara; korna sesinin yok, kuş cıvıltısının çok olduğu asude alanlara atıyor.Biz de öyle yaptık, çok sayıda kardeşle. Piknik yaptığımız, yani yiyip içip şaka şamata ve hoş sohbetlerle

İnsanlık Sana Medyun

Mevlid Kandili münasebetiyle...Yazmış ezelden, Seni, nebî olarak kader Asırlarca öteden bekledi, durdu, beşer Rabbin Seni çok sevmiş; Sana, "Habîbim" demiş Kur'an ahlâkı ile ne de güzel bezemiş Bekliyordu, her beşer, yelken gibi sineni Canlı cansız her şeyi, şâd edecek sevgini Sen gelince, insanlar, "insan" yerine kondu Sen gelince, ins ü c

Hadi bakalım

Anne, hadi görüşürüz; baba, hadi görüşürüz; görüşürüz, görüşürüz Telefon söz, muhaveresinde olsa su götürür, çünkü kişiler birbirini görmüyor; ama bunlar, şahsen görüşüp ayrılırken, "Allah'a ısmarladık" yerine kullanılan kelâmlar.Ya görüşemezsek! Bazı sözler dinsizliği hissettirmese de, densizliği nazara veren içi boş lakırtılardan başka bir şey de