Alen Markaryan

Akşam

Stefan Kuntz'a sorular...

Takip edenler bilir. Milli Takım Faroe Adaları'na yenilince, yenilen takımda oynayan oyuncuları kastederek, "Hepiniz lisansınızı yırtın ben topçuyum diye de ortalıkta dolaşmayın." dedim... Net... Hâlâ da o lafımın arkasındayım... Bu hafta sonu da Ermenistan'la oynadık... Yine ne yaptığını bilmeyen kendi başına bir şeyler yapmaya çalışan futbolcu to

Kaldırın cenazeyi de görelim

G.Saray, Konya'ya kaybedince... Ki beklediğim sonuçtu, bir göz atayım dedim bizim alt komşu Twitter ahalisine! Heyhat! Kimse G.Saray'ın mağlubiyetini dillendirmiyor bile. Millet oturmuş, MHK başkanı Lale Orta hanımın yayıncı kuruluş ve VAR odası sprintlerini anlatıyor... Dikkatimi çekti tabii ne işler dönüyor diye de aklıma gelmedi işte mağlup olun

İçimizdeki çılgın çocuk

Ghezzal'ın ilk 11'de açıklanmasından sonra bir 'Grup Gündoğarken' şarkısı tadında hava esmeye başladı tribünde. "Ankara'dan abim gelmiş, evde bir bayram havası..." Tekrar sakatlanmaması en büyük dileğimiz... Dünkü G.Saray mağlubiyetinin de yarattığı olumlu havayla çıktı sahaya Beşiktaş... İlk 10 dakika itibarıyla yarı sahalarına kapandılar ama biz

Camia olarak cevabınızı bekliyoruz!

Şimdi biz Antep ve Hatay'ın oynadığı maçlar sıfırlansın diye bastırıyoruz ya, Beşiktaş Yönetim Kurulu ve başkanı da aynı minvalde ısrarla konunun üzerinde ya, federasyon başkanı Sayın Büyükekşi de devamlı açıklama yapmak zorunda kalıyor... Son açıklaması şöyle; "Sezonun ortasında kural değişir mi Sezon nasıl başladıysa öyle bitecek..."Değişir sayın

Alın şu 5 puanı lig yeniden başlasın

Yine maçı beklerken ve yine maçın heyecanına geçmeden, okunan esame listesi sonucu direkt isyana bağlandık... Maxim neden oynamıyor Diyeceğimizi dedik biz geçen hafta. Maç içinde belli olur hocanın Maxim'i neden oynatmadığı... Kalemi yazı için oynatmaya taaa 8. dakikada Aboubakar'a atılan top sonrası karar verdim... Havada süzülen top, topa bakan A

Şenol hocaya geniş bir boşluk bırakıyoruz

Weghorst'un Beşiktaş'ta attığı son gol sonrası, içimizi eriten veda bakışlarına inat, Aboubakar'ın istediğimiz düzeyde olmamasına rağmen attığı golün hayat öpücüğü tadında olmasını manşete çekiyoruz... Mert'in, Emre Kılınç'ın kafa vuruşunda bütün Ankara'nın gol diye ayağa kalktığı sırada, sandalyeyi altlarından çekip boşluğa bırakırcasına kurtardığ

Yağmurlu bir günde

Oynatmıyorsan niye aldınız sorusuyla karşı karşıya kalıyoruz zira... Bir baktım ki Onur hemen formayı kapmış. Sampdoria'dan gelen çocuk da kadroda. Saiss'ı kesmiş, niye yan yana oynatmadı diyebiliriz tabii ama biz yine de karışmayalım hocanın işine... Maçı alalım da... Orta saha çok geriye oynuyordu. Akılcı ve bitirici paslar yoktu. Didinen bir iki

"Ayıp ediyorsunuz"

Federasyon başkanının depremin daha üçüncü günü Kulüpler Birliği'ni toplayıp, oylama yaptırmadan ve kafasına göre; Hatay ve G.Antep takımlarının ligden çekilme mevzunu karara bağlamasına, işi oldu bittiye getirmesine isyan etmiştik!!! Niye Çünkü bu kararda Beşiktaş'la beraber En az 9-10 takımın hakkı yeniyordu ve başta Beşiktaş olmak üzere maddi ma

Kelimeler bitik

Yıkılmış şehirlerin, yıkılmış binaların, yıkılmış hayallerin gölgesinde, kuytuya geçip hüngür hüngür dökülen gözyaşlarında, yırtılmış yürek mesaisinde, kapanmayacak yaraların üzüntüsünde, dimdik durmaya çalışan ülkem insanının üstün gayretlerinde, sürekli tarihi değişen Antalya maçına çıkıyoruz... Statü gereği yeni transferler Aboubakar, Maxim, Ami

Üç adet nur topu gibi mevzu

Beşiktaş'ın federasyonla karşı karşıya gelip, federasyonun her seferinde sırf bu sezon bile Beşiktaş'ı kontrpiyede bıraktığı üç ana konu var... İlk evvela Ankara'da maç bittikten sonra sahaya giren çocuğun, Josef'le fiziksel istişaresine sessiz ve seyirci kalması... Üstüne ki ben bu sağır kulağımla duydum. Kargaların güldüğünü, Josef'e ceza verilme