Ahmet Tan

Cumhuriyet

Akıl ötesi kasım...

"...Ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır." İlelebet payidarlığın (sonsuzluğun) en onurlu dönemeci Cumhuriyetin 100. yılı idi. Kıymetini, ne Reyiz bilebildi ne de Bay Kemal. 29 Ekim'de caddelerden, meydanlardan taşan, Anıtkabir'e akan milyonlar onların havasından çok şükür etkilenmedi. Reyiz'in öteden beri fikriyle, zikriyle başka â

İbiş ile Memiş mahkemeleşmiş...

Kemal Bey hayırlısıyla mutfağına çekildi. Darısı Tayyip Bey'in başına. Ya sabır ya selamet, ya akıl ya keramet. Oturdum klavyenin başına. Son dakika haberlere göz atmak hem farz hem sünnet: Demirel'in "Camiye siyaset girerse ibadet kalmaz, mahkemeye ibadet girerse adalet kalmaz!" sözü sosyal dolaşımda. Çok dikenli bir laf. Geçelim. "Salomon züğürtl

İkiyüzlülük ayıp bu birinci yüzyıl!

İkiyüzlü olmak ayıp, birinci yüzyılı Cumhuriyetimizin. Kutluyoruz.Son seçime göre yüzde 48'imiz candan gönülden kutluyor. Yüzde 52'imizin tümü değil ama temsilen AKP iktidarı da "kendi hedefi"ni kutluyor. Başarıyla karpuz gibi ikiye bölündük. İki tarafın da artık kendi hedefi var.İktidarın dünkü mitingi çok kalabalıktı ve sembolikti. Devletler mesa

Helallik...

"En az vaat edeni seç ki hayal kırıklığın az olsun!" Baba nasihatı... Eş seçimi, iş ortağı seçimi, sigorta veya banka seçimi dahil buna. Seçim sadece millete mahsus bir iş değil. Milletvekilleri de seçiyor onlar da seçiyor. Seçerken de çok zorlanıyorlar. Bir sonraki hafta sonu Cumhuriyeti kuran partimizin kurultayı var: "Değişimciler" ile "Değişmem

Kehanet notları

"Bir savaşı bitirmenin en kestirme ve en hızlı yolu, o savaşı kaybetmektir!" İngiliz gazeteci ve roman yazarı George Orwell (1903-1950) böyle demiş. İsrail'in Filistin ile savaşı bitse de yeniden başlayacak türden bir savaş. Kökleri asırlar öncesine, iki temel kutsal kitaba dayandırıldığı için bittiği yerde yeniden başlatılabilecek bir savaştır. Hi

Banayasa karasevdası

1970'lere dek "Teşkilat-ı Esasiye Kanunu" olarak okutulur, bilinir, söylenirdi."Yasaların anası"ndan amaç bu temel belgenin baş tacı edilmesiydi.1961 yılında halk oyuna sunulup kabul edilen ilk anaya idi.Başlangıç maddesi de bu nedenle biraz destansıydı:"Tarihi boyunca bağımsız yaşamış, hak ve hürriyetleri için savaşmış olan...", "Türk milleti..."

Kafdağı'nın arkası Kafkasya

Ankara Temsilcimiz Sertaç Eş yazısını "5 Ekim'de Aliyev-Paşinyan görüşmesinde barış umudu oluşursa 'Biz niye savaştık' diye düşünmelerine belki zaman kalır" diye bitirmişti.Sertaç ile ne de olsa halef selefiz, bitirdiği yerden devam edelim. Cumhuriyet'in diplomasi muhabirliği günlerimden tanıştığımız, Türk Konseyi Genel Sekreteri eski Moskova Büyük

Kemal Bey keyf hoşe

Türkiye Cumhuriyeti'nin laik, çağdaş, demokratik bir ülke olduğunu dünya halklarının gönlüne, zihnine yerleştirmek ne yazık ki yılda bir kez BM'de camdan nutuk atarak mümkün olmuyor.Keşke, voleybolcu kızlarımızın, Türkiye Cumhuriyeti'nin şanına, şöhretine ve mücadele azmine layık bir muhalefetimiz olsa.Kuru lafa kalınca var gibi:"Partimiz, halkın h

Merhametsiz ev sahibi fetvası

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, cumhurbaşkanının fiili başyardımcısıdır. Nastan ve çarşı pazarda olup bitenin kitaptaki yerini bulup nabza göre yorumlamaktan sorumludur. Son cuma hutbesini "çılgın ev sahipleri" ile "çıldırtan kiralar"a ayırdı. Bu hutbeyi de Reyiz dahil 89 bin 817 camiyi dolduran cemaat dinledi. "Ne şiş yansın ne kebap" kıvamında

İşaret fişeği,

"Her şey hayatta birbirini tetikleyebilir.100. yılını kutluyoruz.Amma velakin...Türkiye Cumhuriyeti devletine hükmeden kadroların, kadının toplumsal, siyasal, kültürel yeri, önemi ve değeri konusunda kafası ne yazık ki çok karışık.Bu satırları yazarken sonuç henüz belli değildi.Eğer, Kadın Voleybol Milli Takımımız, dünya şampiyonu olmuş da Reyiz, e