Ahmet Tan

Cumhuriyet

Ahhh döviz... Vahhh borsa...

Sermaye çok nazlıdır. Bizim borsamız, dövizimiz ondan da nazlıdır. Gürültüye patırtıya hiç tahammülü yoktur. Ters bir demeçten... Politikacı hırgüründen... Bakanın, yüksek mali bürokratın asık suratından bile etkilenir. Kapı gıcırtısına bile dayanamaz. Oynaklıkta dansöz kızımız inci tanemiz Dilber'e bile parmak ısırtır. -Şişşt! -Ne oldu -Sana kaç

İmzası kaldı yadigâr

Herkes kendi itibarının derdinde.Hafize Hanım "İtibar suikastına uğradım" diyerek görevden "affını istedi".Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Kararı tamamen şahsidir ve kendi takdirleridir" dedi.Son sözü Resmi Gazete'de elbette Reyiz söyledi: "Merkez Bankası başkanı görevden alınmıştır."Nokta.İtibardan tasarruf olmaz demesi boşuna değildi.Olsa da kolay

Yaşamak... Bekleye emekleye

İsrafı geniş, algısı dar bir iktidarımız var."Emekli" sözünün "emek vermiş olan" anlamına geldiğinden habersiz..."Emekleyen, yerlerde sürünen" anlamına geldiğini falan sanıyor. Haksız da değil. Muhtemelen çalışma bakanı dahil sürü sepet bakan, vekili çift maaşla "muvazzaf emekli"... AKP liderinin kendisi bile kıyak emekli. Madem "emekliler yılı"nda

Reyiz ve rövaşata

Reyiz'in danışmanları uyudu bu sefer.68 gün sonraki seçimi unutmaları affedilir bir şey değil.Astronotumuzun eline bir kâğıt yazıp tutuşturmayı akıl edemediler.Onu Atatürk'ün yüz yıllık sözüne muhtaç etmekle kalmadılar, kâinatta sonsuza dek yankılanacak "Türkiye Yüzyılı" müjdesini heba ettiler.Peki ya "emekliler yılı" nasıl unutulurAstronotumuzun k

Yaşasın beddua özgürlüğü

Bu seçimin yazgısını dua edenler ile beddua edenlerin oranı belirleyecek. Anayasa Mahkemesi başkanı ve üyelerinin bile suç duyurusuna maruz kaldığı günler yaşıyoruz. Sokaklara çıkıp haktan hukuktan söz etmek, yasal gerekler yerine getirilse bile hayati risk taşıyor. Pahalılıktan çaresizlikten bunalan vatandaş için tek çare kendi kendine söylenmek.

İki bin yirmi dert yılı

"Yoksulun sırtından doyan doyanaBunu gören yürek nasıl dayana Yiğit muhtaç olmuş kuru soğanaBilmem söylesem mi söylemesem mi"Âşık Mahzuni (1937-2002) ölüp kurtulmuş.Söylemekten geçtik. Yazanın, hele sosyal medyada paylaşanın da başı belaya girebiliyor.Hapse düşene yapacak bir şey yok:"Anayasa askıda."Yoksulluğa düşenler için ise "askıda ekmek" tek

Top o kadar da yuvarlak değil mi

Güneş, bu gece yarısı 365 gün 6 saatlik dünya çevresindeki turunu tamamlıyor, bizler de cumhur-cemaat yeni yıla giriyoruz. Yeni yıla nasıl girilirse öyle çıkılırmış. Geçen yıl adalet ile girdiğimiz söylenemez. Tayyip Bey ile girmiştik. Öyle de çıkıyoruz. Bizler adaletsizliğe alışamadık. Ama o her anlamda daha da us-ta-laş-tı! Buna yıl biterken bir

Hepimiz hükümzedeyiz...

Her yer karanlık. Pür nur o mevki.Külliye'nin günlük masrafı 30 milyon imiş.Simgesi ampullü iktidar sayesinde önümüz arkamız, sağımız solumuz karanlık.Gencinden emeklisine herkese daral geliyor.Nedenini siyaset bilimi profesörü açıklamış:"Dünü gelecek, yarını geçmiş sananların ülkesinde, güneş hiç doğmaz."Ve ampul de simge olur!İlliyet ya da nedens

Yazma molası okuma arası

Bir "yeni" anayasa yapma peşindeki Tayyip Bey ile "ofis açıp" bir el daha oynama derdindeki Kemal Bey tencere kapak, birbirlerinin mütemmim cüzüdür diye bir yazıya başladım. Sonra hatırladım mı, "ofis" dışında beş yıl önce aynı sözcüklerle yazmışım. Reyiz'in hallerini İstanbul'un başına geldiğinden bu yana çeyrek asırdan fazladır yazan yazana. Bakk

ABD Atatürk'ünün nutku

Türkiye'nin ışığa ihtiyacı var. Özellikle tarihin penceresinden, tarih yazmış kişilerin tutacakları ışığa. "Tarih yazmış" deyince, elbette ve çok şükür ilk akla gelen Mustafa Kemal Atatürk'tür, "ışık" deyince ise Nutuk ya da Gençliğe Hitabesi... Ama ne yazık ki bugünkü iktidar sahipleri için Mustafa Kemal yeterince aydınlatıcı ve yol gösterici deği