Ahmet B. Ercilasun

Yeniçağ

Milliyetçilik bağımsızdır

Milliyetçilik, sağcılık solculuk gibi akımlardan da bağımsızdır; sosyalizm, kapitalizm gibi iktisadi doktrinlerden de. Milliyetçilik bağımsız bir ülkü, bağımsız bir düşünce sistemidir. Sadece kendi konusu olan "millet"e bağlıdır. Her zaman söylüyoruz, bir daha söyleyelim. Milliyetçilik, milleti sevmek, onu geliştirip yükseltmek ülküsüdür. Bunun içi

Antik kaynaklarda Türk

Türk adının geçtiği en eski kaynak Herodot Tarihi'dir. M.Ö. 430 yılında Klasik Yunan diliyle yazılmış olan Herodot Tarihi'nde Azak denizinin kuzeyi şöyle anlatılır: "Budinlerin kuzeyi ence yedi günlük çöldür; bu çölü aşıp az doğuya kayınca Thyssagetae yurdudur, kalabalık ve ayrı soydan bir ulustur, avcılıkla geçinirler. Bunların sınırında aynı bölg

Milliyetçilik ileriye atılıştır

"Bu kadar muhafazakârlık yeter" başlıklı yazım çeşitli yankılara yol açtı. Aslında daha Meşrutiyet yıllarında Ziya Gökalp, Türkçülüğün üç hedefini "Türkleşmek, İslamlaşmak, muasırlaşmak" olarak belirlemişti. Türk ve Müslüman idik. Ancak Osmanlı döneminde Türklük vurgusu çok yapılmadığı için "Türkleşmek" yani Türklüğün unutulmuş özelliklerine ve değ

Soğdakça kaynaklarda Türk

Soğdaklar bir Doğu İran kavmidir. Kök Türklerle ve eski Uygurlarla çok yakın ilişkiler içinde olmuşlardır. Eski Uygur yazısı da Soğdak yazısından çıkmıştır. Batı literatüründe genellikle Soğd olarak anılırlar. Ancak Türk Kağanlığı bengü taşlarında biz Türkler onlara Soğdak diyoruz. Bu sebeple ben de Soğd yerine Soğdak demeyi tercih ediyorum. Özbeki

Tuncer Gülensoy da sonsuz yolculuğuna çıktı

Gülensoy'u da yitirdik. Bütün Türkoloji camiasının tanıdığı Gülensoy Hoca da sonsuz yolculuğuna çıktı. Hayat gibi ölüm de bir gerçekliktir. Dinî literatürde "Ölüm haktır." cümlesiyle ifade edilen de aynı gerçekliktir. Yüce kitabımız Kur'an'da belirtilen "Her nefis ölümü tadıcıdır." belgesi de aynı olguyu anlatır. Bilge Kağan bengü taşında da ebedîl

Bu kadar muhafazakârlık yeter

Özellikle kendilerini milliyetçi olarak niteleyenlere sesleniyorum: Bu kadar muhafazakârlık yeter! Geçen yüzyılın ortalarında haklı olabilirdik. Türkülerden, şarkılardan çok hafif batı müziği dinliyorduk. Halk oyunlarından çok salonlarda Avrupa usulü dans ediyorduk. Konservatuarlarda çocuklarımıza sadece batı müziği öğretiyorduk. Kendi edebiyatımız

Geçen hafta

Küfredenleri kendi küfürleriyle baş başa bırakıp biz geçen hafta ne olduğuna bakalım. Geçen haftanın son günlerinde, 27 ve 28 Mayıs'ta "Moğolistan Kültürel Mirası İçinde Türk Yazıtlarının Bugünü ve Geleceği" çalıştayı yapıldı. İzmir'de Kâtip Çelebi Üniversitesi tarafından düzenlenen çalıştaya 18'i Türkiye'den, 18'i Moğolistan'dan olmak üzere 36 del

Çin kaynaklarında Türk

Çin kaynaklarında Türk sözünün kullanımı Orhun anıtlarından öncedir. En eski kaynak 629 tarihli Cou-şu'dur. Cou-şu, Çin'in Cou hanedanının tarihi demektir. Ondan yedi yıl sonraki (636) Sui-şu da en eski kaynaklardandır. Sui-şu, Sui hanedanının tarihi demektir. İşte bengü taşlardan 100 yıl kadar önceki bu kaynaklarda Türkler için özel bölümler vardı

Uyanış

Ülkenin siyasi ve ekonomik durumunun iyi olduğunu söylemek mümkün değil. Siyasi durum belki tartışılabilir. İktidar partileri ve iktidarı tutan basın yayın organları ülke siyasetinin iyi olduğunu söylüyorlar. Muhalifler de kötü olduğunu. Ancak iktisadi durum tartışılamayacak kadar açıktır. Çünkü hepimiz her gün artan fiyatların içinde yaşıyoruz. He

Bengü taşlarda Türk

"Tarihimiz ve Osmanlı" başlıklı yazımda en az altıncı yüzyıldan beri Türk adıyla yaşadığımızı belirtmiş ve Türk adının tarihî akışını ana çizgileriyle yazmıştım. Bu iddianın belgelerini göstermek ve bunun için de ayrıntılara girmek gerekiyor. Bengü taşlardan başlayalım. Bengü taşlardaki yazılar, Türk dilinin bilinen en eski metinleridir. "Orhun abi