Ahmet B. Ercilasun

Yeniçağ

UTANÇ

Ordu millettik biz. Ordu millet diyorduk ve göğsümüz kabarıyordu. Yıldırımlar yaratan bir ırkın ahfadı idik. Tarihteki kahramanlarımız, devlet kurucularımız hep askerdi. Er kelimesi hem asker, hem de yiğit anlamına geliyordu. Hepimiz yiğit askerlerdik. Öyle olmasak da öyle hissediyorduk. En güzel hatıralarımız askerlik hatıralarıydı. Askerliğimizi

Dikkat!

Her kafadan bir ses çıkıyor. İmamoğlu'nun önü kesildi, diyen de var; önü açıldı diyen de. Şöyle olursa, böyle olursa diyerek şarta bağlı bin bir türlü yorum da yapılıyor. Çevremiz cinfiklerle dolmuş, fotoğraflardan bile ne sonuçlar çıkarıyorlar. (Geri zekâlı'dan çıkarılan gerzek kısaltmasına karşı ne zamandır cin fikirli'den cinfik kısaltmasını çık

Cibilliyetsiz

Başlıktan dolayı okuyuculardan özür dilerim. Özür dilerim çünkü yanımda olan birisi, başkaları hakkında cibilliyetsiz, soysuz, zavallı, rezil, sefil, zelil, nasipsiz, kanı bozuk, sütü bozuk, alçak, çukur vb. kelimeleri kullanırsa ben rahatsız olurum. İnsanları sık sık bu kelimelerle niteleyenler beni rahatsız eder. Mümkün olduğu kadar böyle insanla

Komünizmle Mücadele Derneği

Sokaktan iki basamakla çıkılan bir giriş. Sağda dükkân sahibinin oturduğu bir masa. Masanın berisinde iki, belki de üç kişinin oturabileceği tahta sandalyeler. Girişin arkasında, camla ayrılan matbaa bölümü. Topu topu iki matbaa makinesinin sığabildiği daracık bir alan. Beyazıt'tan Kumkapı'ya inen yokuşun baş taraflarındaki bu küçük dükkânın sahibi

SAN'AN AZER

Aziz okuyucular bugün size uzaklardan, çook uzaklardan söz edeceğim. Finlandiya'dan. Günümüzün ulaşım araçlarıyla aslında çok yakın Finlandiya. Fakat ben sizi 1930'ların başındaki Finlandiya'ya götürmek istiyorum. Helsinki ve Tampere şehirlerine. O tarihlerde Finlandiya'da yaklaşık 600 kişilik bir Tatar Türkleri cemaati var. İdil-Ural bölgesinden g

Çıplak gerçek

Taksim'deki son tedhiş olayı sebebiyle gazetelerde, televizyonlarda, sosyal medyada birçok yorumlar yapılıyor. Bir görüşe göre olay, 2015 seçimlerinden önceki terör olaylarına benziyor ve topluma korku salarak iktidar etrafında kenetlenmeyi sağlamak, iktidara seçimi kazandırmak için yapılıyor. Bunun tam tersi bir görüş de var: "Yoksa Taşeron örgüte

Özgürlük olmadan insan olunamaz

Dört bir yandan sıkıştırıldığımızı hissediyoruz. Ellerimize kelepçe, ayaklarımıza pranga, dilimize kilit vurulmuş. Ayaklardaki zincirleri, ellerdeki kelepçeyi mutlaka somut olarak görmek gerekmez. Zalimlerin çevrenize ördüğü duvarlar özgürlüğünüzü elinizden almıştır. Kelepçe bileklerinizi sıkmakta, zincirler yürüyüşünüzü engellemektedir. Yumruğunuz

PKK ile mücadele imiş!

Tarih ve saat veriyorum. Yer bildiriyorum. Kamuoyunda sansür yasası olarak anılan yasayla bile bu bilgiyi önleyemezsiniz. Yer: Diyarbakır Sezai Karakoç Kültür ve Kongre Merkezi. Tarih: 9 Ekim 2022. Saat: 20-21.30. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, yukarıda belirttiğim yer, tarih ve saatte konser veriyor. Devletin kanalı olan TRT2 de konseri canl

Türk kültürü sempozyumu

Eylül ayının ikinci yarısı ile Ekim ayında Türk kültürü, Türklük bilimi ve Türk dünyasıyla ilgili pek çok toplantı yapıldı ve yapılacak. Bursa'da, Ankara'da, Semerkant'ta ve daha birçok yerde. Bursa'da bir yandan Türk dünyasının Latin alfabesine geçmesi konusu ele alınırken bir yandan da yeni bulunan İlteriş Kağan anıtlığının tanıtımı yapıldı. 10-1

Şiddet

Kadına şiddet, çocuğa şiddet, çalışana şiddet, tabiat ve kültür varlıklarına şiddet Televizyonlardan her gün şiddet haberleri izliyoruz. Filmlerdeki şiddet sahneleri de gözlerimizin içine sokuluyor. İçki kadehlerini ve eldeki sigaraları buzlayan sistem kanlı bıçaklı şiddet sahnelerine izin veriyor. Millî Düşünce Merkezinin bir sempozyumunda her tür