Ahmet B. Ercilasun

Yeniçağ

Yahu biz Türk'üz

Yahu biz Türk'üz. Ne diye orasından burasından çekiştirip duruyorsunuz Yok değiştirilemez madde olmazmış, yok Türk değil Türkiyeli imiş filan. Biz Türk'üz kardeşim. Anamız Türk, babamız Türk. Dilimiz Türk, tarihimiz Türk. İktidardakiler ve ortakları! Ne diye orasından burasından çekiştiriyorsunuz Muhalefettekiler! Ne diye susuyorsunuzBir tek Ümit Ö

Muhalefete

Muhalefet, muhalefeti bıraktı mı Ne oluyor size Milletin en az 48'i muhalifsiniz diye size oy verdi; şimdi seçmenlerinizi ortada bırakıverdiniz.Memlekette akıl almaz işler oluyor. Dolar gittikçe yükseliyor, pahalılık el yakıyor. Millet geçinemez durumda. Yoksul ve perişan. Ama muhalefette tık yok. Seçimlere kadar mıydı muhalefetinizEkonomik konular

BİR TELEVİZYON EKRANIM OLSA

Kötülük, sürekli teşhir edilerek, sürekli gözlere sokularak halka anlatılabilir. Yalancının yalancı olduğu, hırsızın hırsız olduğu, küfürbazın küfürbaz olduğu sürekli gözlere sokulmalıdır.Bir televizyon ekranım olsa her gün, haberlerin başlangıcında aşağıdaki soruları sorardım. Yazılı, sesli, görüntü gerekiyorsa görüntülü. Her gün, atlamadan her gü

Milliyetçilik nedir

Milliyetçilik, "Ne mutlu Türk'üm diyene!" sözünden rahatsız olmak, bu sözü yazıldığı yerlerden kazımaktır.Milliyetçilik, "Türk'üm, doğruyum, çalışkanım" diye başlayan andımızı okullardan kaldırmaktır.Milliyetçilik, Anayasanın değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez ilk üç maddesini tartışmaya açmaktır.Milliyetçilik, anayasanın 66. madde

Cumhuriyet'in 100. yılında Türkoloji

Türk Yurdu dergisinin Mayıs 2023 sayısı bu başlıkla bir özel sayı olarak yayımlanmıştır. Böylece hem Türkoloji mensupları, hem de Türkoloji'ye meraklı aydınlarımız için yararlı ve seçkin bir külliyat oluşmuştur. Türkiye Türkoloji'sinin belli başlı isimleri, dil, folklor, edebiyat gibi alanların yüz yılda aldığı mesafeyi değerlendirmişlerdir. Akadem

İki tehlike ve hile

İsyanların, küskünlüklerin, özeleştirinin sırası değildir. Muhalefete söylüyorum. Elbette özeleştiri yapılacaktır. Ancak bunun için 28 Mayıs'ın geçmesini beklemek lazımdır. Şu anda yapılacak iş, 28 Mayıs'a odaklanmaktır.İki tehlike, bölücülük ve Suriyelilerdir.Her iki tehlikeyi yaratan da AKP iktidarı ve onun başıdır.AKP iktidarı, sınırdaki mayınla

Yüzüncü Yıl

Cumhuriyetin kuruluşunun yüzüncü yılı içindeyiz. Devletimizin âdeta yeniden kuruluşu demek olan 29 Ekim 1923'ten bugüne yüz yıl geçti.Milletlerin ve devletlerin önemli tarihlerinin yıldönümlerinin anılması, kutlanması bütün dünyada görülen uygulamalardandır. Bu anma ve kutlamalarla milletler kendilerini tarihten geleceğe taşır.Mesela Eyfel Kulesi,

Cenderenin iki tarafı

Bazı seçmenler, özellikle ülkücü gelenekten gelen ve milliyetçi hassasiyeti olan seçmenler kendilerini bir cendereye sıkışmış hissediyorlar. Cenderenin iki tarafına da bakmakta fayda var.Bir tarafta Fethullah Gülen'le iş birliği hâlinde, Ergenekon, Balyoz vb. davalarla Türk ordusunu zaafa uğratma operasyonu; Habur, Oslo, Öcalan mektupları ile PKK'y

Eskiler de mizahı severdi

Bugünlerde yeniden Kutadgu Bilig ile uğraşıyorum. Hani şu Karahanlı devlet adamı Yusuf Has Hâcib'in 1069 yılında yazdığı büyük siyasetname ile.Bu eserin ikisi Arap harfli biri Uygur harfli üç nüshası var. Vaktiyle büyük Türkolog Reşid Rahmeti Arat, üç nüshayı karşılaştırarak ilmî bir metin kurmuş ve Türk Dil Kurumu da bunu yayımlamış. Yıllar içinde

TESADÜF MÜDÜR

Olaylara pozitivist ve determinist bir anlayışla bakarsanız sebep - sonuç ilişkilerini tabii ki kuramazsınız. Sebep - sonuç ilişkilerini kurabilmeniz için hesap adamı bir mistik olmanız gerekir.Büyük gazetelerden birinde bir yazar "sebep - sonuç ilişkilerini kurmakta zorlanıyoruz." demiş. Olaylara pozitivist ve determinist bir anlayışla bakarsanız