p class"MsoNormal" style"text-align:justify;text-justify:inter-ideograph; text-indent:1.0cm"Hz. Yusuf, (a.s.) sarayda yetkilendirilip bugünkü adıyla Hazine ve Maliye Bakanı olduktan sonra ülkede kıtlık oldu; ağabeyleri erzak için Mısır'a geldiler. Hz. Yusuf, (a.s.) ağabeylerini tanıyor; ancak onlar
Köyün girişindeki büyük taşın üstünde oturuyordu ihtiyar. Yeşil beyaz kareli desenli takkesini çıkardı. Terden buhar yükseldi kafasından. Parmağını karşı dağın ardına doğru uzattı ve; "Müdür Beg, yarın Piştê'ye gideceğiz. Sabah erkenden hazır ol" dedi. "Eyvallah Kalê" dedi müdür. Sabah erkenden
Dünyanın gözü önünde Kur'an-ı Kerimi yaktılar. Biranda olmadı. Yapmadan önce dünya kamuoyuna duyurdular. Yaklaşık iki milyar Müslümanız kimse karşı çıkamadı. Engel olamadı. Sadece kınadık, lanetledik beddua ettik. Toplanıp dağıldık. Tabi bunları yapmayalım demiyorum. Ama yapılması gerekenler sadece bunlar
Hakikat ve hayat arasında bir tutarlılık olsaydı, bir seçim yapmak zorunda kalmazdık. Ne yazık ki yaşadığımız hayat ile hayatı düzenleyen hakikat arasında derin uçurumlar var. İnsanları yutan, öğüten ve yok eden uçurumlar. Ve gün geçtikçe birbirine yabancılaşan ve zıtlaşan iki kavram artık; hakikat
İnsan, mantıklı ve vicdan sahibi bir varlıktır. Ancak insanın bu özelliklerinin yanında, kendisini kandırması gibi olumsuz bir özelliği de bulunmaktadır. Kendini aldatan insanların başkalarını da aldatmaları kaçınılmazdır. İnsan, öncelikle kendisini düzenlemekten sorumludur. Bu nedenle insanın kendini
Rahmetli Teoman Duralı, evvel zaman içinde, bir okurunun kitaplarını kalın bularak okuyamadığını ve bu yüzden kendisinden şikâyetçi olduğunu, bunun yerine ince kitaplar yazmasını istediğini söyleyerek "Omurgasızlaştırılmış Türklük" kitabını bu yüzden kaleme aldığını anlatmıştı. Evet, milletimizin kalın
"Gözime 'aks-i ruhun düşmek ile yanmada gönlüm Hevâ-yı dil katı germ oldı cemre âba düşelden" Şeyh-ul İslam Yahya "Her elem sağanağında bir gökkuşağı var mıdır" diye soruverdim kendime Her ateş bir İbrahim'e "serin ve selamet " midir Her hicran demi vuslata bir dair bir karine midir Her vefasızlık zulmetinin
Eski devir şairleri her duruma uygun birkaç beyiti illaki tarihe not düşmüşlerdir. İstanbul'un unutulup kendi kaderine terkedilmiş semtleri hallerini dünyaya ilan içinde sanırım Fuzûlî'nin şu beyitini bizlere haykırmaktalar: "Vefâ her kimseden kim istedim andan cefâ gördüm Kimi kim bî-vefâ dünyâda
Yapayla gerçeğin, kadimle popülerin, hakikatle yalanın birbirine zıt tabiatlarından doğan çekim gücü; günün sonunda birini diğerinin içinde eritip mezcediyor. Hangisinin galip geleceği senin idrakin, senin algın, senin yakinin, senin gayretin, senin tekâmülünle belli oluyor. Ezineli Yahya Çavuş, Bigalı
... ve onlar gömülmeyecekler; toprağın üzerinde gübre gibi olacaklar, leşleriyle de arzın başıboş köpeklerine ve göklerin kuşlarına yem olacaklar...YEREMYA, BAB: 51Netenyahu, 25 Ekim 2023'te verdiği bir demeçte "Tek bir amaç için bir araya gelmenin zamanı; Zafere ulaşmak için hızla ilerleyeceğiz. Ortak
© 2023