Mehmed Âkif, "Hakkıdır Hakk'a tapan milletimin İstiklâl!" mısraı ile İslâm mânasına gelen millet kavramını kastediyor. Milletin istiklâline kavuşması ve dindevlet birlikteliğinin sağlanması "Hakk'a tapmanın" sonucunda gerçekleşecektir. Bu mânada millet, din, yâni İslâm üzere tutulan yol ve bu istikâmetinde
Son dönemlerde yaşananlara kronolojik olarak bakarsak ortaya bir huzursuzluk çıkartılmaya çalışıldığını görürsünüz. O olmadı o zaman bunu deneyelim. Denenler tutmayınca hınçları kine, nefrete ve düşmanlığa dönüşüyor. O yüzden gece gündüz her saat iftira yalan gırla gidiyor. Millet neye ilgi duyuyorsa,
1- Kiracısını beş bin, on bin gibi rakamları veremediği için çıkaran ev sahibiyle kiracısını aynı çorba kuyruğunda gördüm. 2- Erzak dağıtırken "bu bana yeter, biraz benden sonrakilere ver" diyen köylüler gördüm. 3- Dağıtım sırasında bizi zorla evine götürüp yemek yediren, evde yiyecek namına ne varsa
İnsan bir anlam varlığı olarak anlamın kaynakları ve kaynaklarının anlamlılığı arasında kendi yerini arar. Mananın kaybı bir büyük boşluk sebebidir. Kendiliğini kaybeden ve politik angajmaların arasında sıkışan hayat kendi yolunu ararken düştüğü boşluğu fark ettiği andan itibaren bir bilinç hali yeniden
Biz limanların gemileri beklediği gibi bekleriz on bir ayın sultanı Şehr-i Ramazanı. Kavrulan toprakların yağmur yüklü bulutları özlediği gibi özleriz on bir ayın sultanı Şehr-i Ramazanı. Annelerin yavrularının yollarını gözlediği gibi gözleriz on bir ayın sultanı Şehr-i Ramazanın yollarını ve Şehr-i
Hayatımıza yine bir hakikatli bir hatıra emanet etmeye geldi Ramazan. Zamanın sultanı Ramazan... Hazreti Allah kullarını en şerefli sıfatını haiz insan olarak yarattı. Ona dünyanın en güzel nimetlerini sundu; o da yetmedi kulluğu karşılığında ahiret için dünya güzelliklerinden kat kat üstün bir hayat
Toplumda ahlaki gidişatın kötü olduğunu hepimiz biliyoruz.Bazılarına göre bunun bütün suçlusu: Futbolcuları bile milyon dolarlık kazıklayan bankacılar falan değil;Defalarca düşük faizli konut kredisi imkânı yakalamasına rağmen, "Ben Müslümanım arkadaş; faizle işim olmaz!" diyerek ev almamış alamamış,
'Gülümseme Kulübü'ndeki eğitimlerde insanlar tuhaf bir tıbbi maske takıyordu. Gazete, intiharlara bir çözüm olarak, 'daha iyi gülümsemeyi öğreten' bir kulüp kurulduğunu yazdı. Profesör Jeno ve hipnoz üzerine çalışmalar yapan Binczo'nun öğretim üyesi olduğu bu okul, insanlara çeşitli tekniklerle gülümsemeyi
7 Ekim'den bu yana Gazze'de tarihin gördüğü en büyük soykırımı yapan, arkasına aldığı küresel emperyalist güçlerin desteğiyle 30 binin üzerinde Müslüman kardeşimizi şehit eden, 70 bin Müslüman kardeşimizin ise yaralanmasına neden olan bebek katilleri Siyonistlerin yaşattığı mezalimi psiko-sosyal ve sosyal-psikoloji
Fıkralar da, operalar gibi açıktan söylenemeyen, hadiselerin başka çeşitli yollardan anlatımıdır. Operalar ilk çıkışları itibariyle devlet içinde yüksek ve gücü elinde bulunduranların durumlarını anlatır. Mesella Tosca ve Fidelity bunlardan bazılarıdır. Güzel ders verici bir fıkra anlatayım: Ağa, tavuk
© 2023