Yazı yok
Fenerbahçe bir kez daha çekirge gibi sıçradı. Benzerini Rize'de yapmıştı, dün gece tekrar ettiler. İlk yarıda tel tel dökülen bir Fenerbahçe... Herkes pikniğe gelmiş, lig bitmiş gibi oynuyordu. "Bu maçı nasıl kazanacak" derken, 45. dakikada golü de yediler. Artık ne Fenerbahçe'nin ne de Galatasaray'ın
Beşiktaş gibi bir takımı, sistem-taktik gibi şeyleri bir kenara bırakıp her antrenmanda çift kale oynatsanız bile büyük aşama kaydeder. Yeter ki oyuncular kendi doğru pozisyonlarında oynatılıp, kendi karakterlerinde özgür bırakılsın. Zaten genlerinde olan oynama alışkanlığı bir süre sonra yerini bulacaktır.
Sadece Batılı ülkelerin değil dünyanın geri kalan ülkelerinin de temel direği konumundaki orta sınıflar büyük bir ekonomik erozyon ve refah kaybı yaşıyor. Küresel Kuzey'deki analistler bu değişimin mevcut Batılı devletler sisteminin çöküşüne yol açacağı tahmininde bulunuyor. Nitekim toplumsal rahatsızlıklardaki
1 yıl önce M.City, Real Madrid'i 4-0'la süpürdü. Kalesinde Courtois, forvetinde Benzema olmayan takım, pivot santrforsuz oynadığı turda Guardiola'yı mat ediyorsa bu çok çalışan adamların kararlılığıdır İlk penaltıyı kaçıran Modric, 16 yıl önce EURO 2008'de bize karşı da o ilk penaltıyı kaçıran adamdı.
Bir Avrupa kupası çeyrek final ilk maçında deplasmanda takımın üç kilit ismini yedek bırakıp, 3-0 geriye düştüğünde bu adamlar sahne alıp seni İstanbul'a tur ümidini yüksek tutacak 3-2 ile götürüyorsa, bir hafta önce tabelayı belirleyen son golü atan İrfan Can Kahveci daha 11'de ağları bulup kalan dakikaları
Ortadoğu'nun gündemi yine çok yoğun. Önceki gün ABD, BM Güvenlik Konseyi'nde Filistin'in tam üyeliğini veto eden tek ülke oldu. İsrail, İran'ın İsfahan'daki nükleer tesislerini vurabileceğini gösteren bir hava aracı saldırısı düzenledi. Tıpkı İran'ın kontrollü ve haber verilmiş 13 Nisan saldırısı gibi
Türkiye son on yıldır yoğun bir seçim gündemi yaşamaktaydı. Seçmen referandum, genel ve yerel seçimler için on yıl içerisinde sekiz defa sandığa gitti. Önümüzde dört yıllık bir seçimsiz dönem söz konusu. Bu uzun dönemde ekonomi, dış politika ve güvenlik başta olmak üzere birçok soruna seçim baskısı olmaksızın
Batı hızla dinden uzaklaşıyor, diye yazıyor kitaplar. Tamam da hangi dinden sorusunu nedense hep es geçiyorlar. Kısa cevap Tanrıdan. E hangi tanrıdan Öyle karışmış ki kafalar. Bir peygamberi tanrının oğlu yapıp özünü boşaltanlar ya da peygambersiz suskun bir tanrının yanına başka plastik tanrılar koyanlar
Sosyal medyadaki kafe ve restoranlar boykot çağrısı çığ gibi büyüyor. Herkes yediği yemeğin faturasını paylaşıp, hafta sonu restoran ve kafelere gitmeyeceğini söylüyor. Boykota katılmamak elde değil... Çünkü, özellikle pandemiden bu yana restoran ve kafelerde fiyatlar çıldırmış durumda... Kimi dövizi,
© 2023